|  Ve mutfakta yardım etmem gerektiğini biliyorum, ama erken kalkıp yanına gelebilirim.  | Open Subtitles |   ويريدون مني الإنتقال إلى غرفتهم. وأعرف إنني يجب أن أساعد في المطبخ.  | 
|  Bayanın paketleri taşımasına yardım etmem gerektiğini düşündüm.  | Open Subtitles |   لقد اعتقدت أنّني يجب أن أساعد السيّدة في حمل الأغراض  | 
|  kitap bana ne yapmam gerektiğini, kime yardım etmem gerektiğini söyledi.  | Open Subtitles |   الكتاب علمني ما يجب عمله و من يجب أن أساعد  | 
|  Tanrının bizi dinlediğini ama kendime yardım etmem gerektiğini söyledi.  | Open Subtitles |   يجب أن أساعد نفسي  | 
|  Tanrının bizi dinlediğini ama kendime yardım etmem gerektiğini söyledi.  | Open Subtitles |   يجب أن أساعد نفسى  | 
|  yardım etmem gerektiğini hissediyorum.  | Open Subtitles |   أشعر و كأنه يجب أن أساعد  | 
|  - Tahmin edeyim. Harvey'e yardım etmem gerektiğini düşünüyorsun.  | Open Subtitles |   فلأحزر، تعتقدين أنه كان يجب أن أساعد (هارفي)؟  |