| Parçacık Hızlandırıcının yapılmasına bizzat yardım etmişti patladığında o da bundan etkilenmişti. | Open Subtitles | لقد ساعد في الواقع على بناء المسرع الجزيئي وعند انفجاره تأثر أيضاً |
| Kane dünyanın değişmesine yardım etmişti, ama şimdi Kane'nin dünyası bir tarih oldu. | Open Subtitles | لقد ساعد كين في تغيير العالم ولكن عالم كين الان هو التاريخ |
| Bir keresinde, merdivenden kendi başıma çıkamayacak kadar sarhoşken bana yardım etmişti. | Open Subtitles | مرة, ساعدتني في صعود الدرج عندما كنت سكران للغاية لدرجة لم تجعلني أصعده لوحدي |
| O adam çantalarımızı taşımamıza yardım etmişti. Tam bir gentilmendi. | Open Subtitles | اوه، لقد ساعدنا بحمل الشنط، لقد كان رجل نبيل |
| AlDS'ten ölen bir arkadaşıma yardım etmişti. | Open Subtitles | لقد ساعدت صديقة لي ماتت من مرض الايدز الآنسة بورما |
| Bu romantizm hayatımıza devam etmemize yardım etmişti. | Open Subtitles | هذه الابتداعية ساعدتنا على العيش، ومواصلة التقدم |
| Bir amaç anlayışına sahip olmak, geçmişi unutmana yardım etmişti. | Open Subtitles | رغبتك في تحقيق هدف ما ساعدك على التخلي عن الماضي |
| Baban yeteneğimi keşfetmeme yardım etmişti. | Open Subtitles | والدك ساعدني في ايجاد موهبتي و الآن انت تعيدها لي |
| Bir sürü çocuğa, yollarını bulmalarında yardım etmişti. | Open Subtitles | لقد ساعد الكثير من الأطفال في العثور على طريقهم |
| - Para konularında babama zaman zaman yardım etmişti. | Open Subtitles | لقد ساعد أبي بالحصول على المال بطريقة ما ستيورت زيديك |
| Gerçekten mi? Babam tüm kentin iyileştirilmesine yardım etmişti. | Open Subtitles | أبي ساعد في إعادة تأهيل تلك المنطقة بأكملها |
| Calvin, Dominic'in bir arkadaşına, havaalanında işe girmesi için yardım etmişti. | Open Subtitles | كالفين ساعد صديق دومينك لِلحصول على وظيفةً لهُ في المطار |
| Bu duvar kağıdını seçmeme yardım etmişti. | Open Subtitles | أتذكر عندما ساعدتني في اختيار ورق جدار هذه الغرفة |
| Rahibe Mary Clarence'la konuşsan iyi olur. Bana çok yardım etmişti. | Open Subtitles | عليك التحدث مع الأخت ماري كلارنس انها ساعدتني كثيراً |
| İhtiyacım olduğunda, annen bana yardım etmişti. | Open Subtitles | والدتك ساعدتني عندما كنت احتاج إلى المساعدة |
| Yandaşımız değil. Ama bize bir kez yardım etmişti. | Open Subtitles | السويدي الواحد, هناك ساعدنا مرّة |
| Kulüpte bahçevanlık yapardı. Birgün arabayı yüklememize yardım etmişti. | Open Subtitles | ساعدنا بتحميل السيارة في أحد الأيام |
| Evet, buraya ilk girdiğimizde bize yardım etmişti. | Open Subtitles | نعم, عندما دخلنا إلى هنا لقد ساعدنا |
| Babam gerçek ailesini bulmasına yardım etmişti. | Open Subtitles | ساعدت والدي تتبع أسفل الآباء ولادته. |
| Ama-- Ama bana yardım etmişti... | Open Subtitles | ولكنها ساعدت فى القبض عليّ |
| Dur, bize yardım etmişti, unuttun mu? | Open Subtitles | هاي - انتظري , لقد ساعدتنا الا تذكري ؟ - |
| Ama aslında onu kurtarmanıza yardım etmişti, öyle değil mi? Sizinle ve bu hayvanla, yıllar öncesine dayanan bir bağlantısı vardı. | Open Subtitles | ولكنه ساعدك على تهريبها منذ أعوام |
| Oyun için bir yıl yardım etmişti bana. Neden ki? Hiç. | Open Subtitles | لقد ساعدني في مسرحية في السنة الماضية لماذا؟ |
| Pasaport sorunumda bana yardım etmişti. | Open Subtitles | لقد ساعدنى فى الخروج من مشكلة جواز السفر. |
| Sen Finch'i kaçırdığında makine seni bulmama yardım etmişti. | Open Subtitles | حينما قمتِ باختطاف (فينش)، قامت الآلة بمُساعدتي على إيجادكِ. |
| Bu bana da olmuştu ve annem bunu atlatmamda bana yardım etmişti. | Open Subtitles | حدثتْ لي. و قد ساعدتْني أمّي على تخطّيها. |