| Dikkat... ben Jimmy Williams Yardıma ihtiyacım var. Polisi arayın. | Open Subtitles | بيكر بيكر هنا جيمي وليامز أنا بحاجة للمساعدة أتصل بالشرطة |
| Birinin avucuna çizilmiş siyah nokta görürsen bunun anlamı "Yardıma ihtiyacım var ve yardım istemek benim için çok tehlikeli." | Open Subtitles | عندما ترى نقطة سوداء في راحة كف شخص ما يعني فهي تعني أنا بحاجة للمساعدة وطلبي لها أمر خطير جداً |
| Denemeye değer bir amaç. Ama Yardıma ihtiyacım var. Mürettebata ihtiyacım var. | Open Subtitles | أعتقد أنه من واجبي المحاولة و لكنني أحتاج للمساعدة, إحتاج إلى طاقم |
| Siz insanlara yardım ediyorsunuz. Benim de Yardıma ihtiyacım var. | Open Subtitles | أنت تقوم بمساعدة الناس وأنا أحتاج للمساعدة |
| Sıradaki şarkı savaştaki çocuklarımıza ama bunun için Yardıma ihtiyacım olacak. | Open Subtitles | الأغنية القادمة لأجل فتيتنا في الجبهة، لكني أحتاج مساعدة بهذه الأغنية |
| Başarılı bir balo için Yardıma ihtiyacım vardı. | Open Subtitles | كنت بحاجة إلى مساعدة إن أردت إقامة حفل ناجح |
| Şey, benim Yardıma ihtiyacım var. | Open Subtitles | أنا بحاجة للمساعدة أود أستئجار سيارتك الجيب |
| Adamın biri iyi bir teklifte bulundu ama Yardıma ihtiyacım varmış. | Open Subtitles | الرجل قدم عرض جيد, لكنه ادعى اني بحاجة للمساعدة |
| Yardıma ihtiyacım var. Polisi arayın! | Open Subtitles | بيكر بيكر أنا بحاجة للمساعدة أتصل بالشرطة |
| - Yardıma ihtiyacım olduğundan değil. - Tabii ki değil! | Open Subtitles | لا يعني هذا أنني أحتاج للمساعدة - بالطبع لا - |
| Yardıma ihtiyacım var. Alabileceğim tüm yardıma. | Open Subtitles | أحتاج للمساعدة, كل المساعدة التي يمكنني الحصول عليها |
| Dışarı çıkmaya bile korkuyorum. Yardıma ihtiyacım var. | Open Subtitles | أنا خائف من الخروج للخارج أحتاج للمساعدة |
| Benim olanı korumak için Yardıma ihtiyacım yok Musa. | Open Subtitles | لا أحتاج مساعدة يا موسى لأحتفظ بما هو ملك لي |
| Benim olanı korumak için Yardıma ihtiyacım yok, Musa. | Open Subtitles | لا أحتاج مساعدة يا موسى لأحتفظ بما هو ملك لي |
| Benim tiz notalar için Yardıma ihtiyacım yok. | Open Subtitles | أنا لستُ بحاجة إلى مساعدة في ضرب تلك النغمات العالية |
| - Yardıma ihtiyacım vardı. - Ama kimseyi tanımadığını söyledin. | Open Subtitles | لذا كنت أحتاج المساعدة ولكنكى قلت أنك لا تعرفين أحد |
| Peki, bunu söylemeyi ne kadar utanç verici olarak bulsam da... ..Yardıma ihtiyacım var. | Open Subtitles | حسنا ، من المحرج أن أقول أنا بحاجة الى مساعدة |
| Böylece arkadaşım Yardıma ihtiyacım olduğunu anladı ve bana yardım sağladı. | TED | وعرف أنني أريد مساعدة وقد أحضر لي مساعدة |
| Anne, bu sayfadan bir şey anlamadım. Yardıma ihtiyacım var... Doktor? | Open Subtitles | أمي ، الصفحة التالية ليس لها معنى أحتاج إلى المساعدة دكتورة؟ |
| Kocam öldüğünden beri, Yardıma ihtiyacım vardı bir kadın tek başına bir çiftliği nasıl çevirebilir? | Open Subtitles | منذ توفي زوجي وأنا بحاجة إلى المساعدة. كبف لامرأة أن تدير مزرعة بلا مساعدة؟ |
| Daire kiralarını karşılayabilmek için Yardıma ihtiyacım olduğunu fark ettim. | Open Subtitles | الآن كما تبين أنا أحتاج إلى مساعدة قليلة في الإيجار |
| - Yardıma ihtiyacım olduğunu nereden çıkardın? | Open Subtitles | ما الذي يجعلك تعتقد انني احتاج للمساعدة يا باري؟ |
| Babam hasta, Yardıma ihtiyacım var, seninse tek yaptığın sızlanmak. | Open Subtitles | أبي مريض ، وأنا بحاجة لمساعدة بسيطة وأنت تشتكي |
| Şu anda Yardıma ihtiyacım var ve sen bana yardım edebilecek tek kişisin tamam mı? | Open Subtitles | والآن انظر، أنا أحتاج لمساعدة و أنت يمكنك مساعدتي، حسنا؟ |
| Jessi'nin peşinden gidip gitmemeye karar vermek için Yardıma ihtiyacım var. | Open Subtitles | أريد المساعدة في الحسم إن كنت سأذهب وراء جيسي |
| Hayır, benim Yardıma ihtiyacım yok ama siz yardımıma ihtiyacınız olduğunu göreceksiniz. | Open Subtitles | لست بحاجة لمساعدتك أظن أنكَ أنتَ من سيجد نفسه يحتاج لمساعدتي. |