| Dr. Holt beni kontrol etti ve yardımcı olabileceğimi söyledi. | Open Subtitles | لكنك ستتحسن "دكتور "هولت إختبرني ولقد قال بأنني يمكنني المساعدة |
| Ve televizyonda oğlunuzu gördüğümde yardımcı olabileceğimi biliyordum. | Open Subtitles | وعندما رأيت ابنكم على التلفاز علمت أنه يمكنني المساعدة |
| Rahip dualara ve ilahilere yardımcı olabileceğimi ama uzun zamandır kiliseyle ilişkim olmadığından inancımın test edilmediğini söylüyor. | Open Subtitles | يقول القس أنه يمكنني المساعدة في الصلوات المسائية والأغاني لكني لم أتقرب إلى الكنيسة بما يكفي من وقت ليتم اختبار إيماني |
| Öldüğü için üzgünüm ama size nasıl yardımcı olabileceğimi bilmiyorum. | Open Subtitles | آسف أنّه مات. ولكن لا أرى كيف بإمكاني مساعدتكِ. |
| Ne ile baş ettiğimizi öğrenmede yardımcı olabileceğimi demiştim topu topu. | Open Subtitles | كل ما قلته هو أن بإمكاني مساعدتكِ في معرفة ما الذي نتعامل معه |
| - yardımcı olabileceğimi sanmıyorum. | Open Subtitles | حسنًا لست واثق أن بوسعي مساعدتك في هذا |
| Bu konuda sizlere pek yardımcı olabileceğimi sanmıyorum. | Open Subtitles | لا أظن أنه يمكنني المساعدة كثيراً |
| Fakat yardımcı olabileceğimi de sanmıyorum. | Open Subtitles | لكني لست مقتنعة أنه يمكنني المساعدة |
| Patrick ünlülerin blogları hakkında araştırma yaptığını ve sana yardımcı olabileceğimi söyledi. | Open Subtitles | (باتريك) قال أنك تكتبين بحثا عن مدونات المشاهير، وظن أن بإمكاني مساعدتكِ. فعلا. |
| - yardımcı olabileceğimi sanmıyorum. | Open Subtitles | لست واثق أن بوسعي مساعدتك في هذا |