Kudüs'e gidiyoruz. Yardımcı pilotun ben olacağım. | Open Subtitles | سوف نذهب إلى القدس سوف أكون مساعد الطيار |
Belki de Yardımcı pilotun yanına gidip iki tavla atar mıyız diye sormalıyım. | Open Subtitles | ربما اعتقد أن نرى ما إذا كان مساعد الطيار يريد أن يلعب الطاولة أو شيء ما. |
Biz de tam Yardımcı pilotun eşinden söz ediyorduk. | Open Subtitles | لقد كنا نتحدث للتو عن ... زوجة مساعد الطيار |
- Yardımcı pilotun koltuğu bu olmalı. - Demek ki uçak bu yönden gelmiş. | Open Subtitles | هذا بالتأكيد مقعد مساعد الطيار |
Ajan Reid, çarpmadan önce yolcuların bazılarının kustuğunu söyledi bu da Yardımcı pilotun tarif ettiği birkaç türbülansı açıklar. | Open Subtitles | العميل (ريد) يقول أن هناك ركاب تقيؤ قبل التحطم وهو ما يؤكد وجود اضطرابات شديد كما قال مساعد الطيار |
Uçağı Yardımcı pilotun kontrolüne bırakmıştı. | Open Subtitles | لقد تركها بسيطرة مساعد الطيار |
Horatio bana Yardımcı pilotun Toller'ın Everglades'e gitmek istediğini söyledi. | Open Subtitles | إذًا (هوريشيو) أخبرني بأن مساعد الطيار قال تولر) أراد الطائرة) "أن تذهب إلى "الأحراش |