| Küstahlık etmek istemem ama Yardly Chase'e elması yanınıza almadan da gidebilirsiniz. | Open Subtitles | اعذريني ان لم أفهم . و لكن يمكنك أن تذهبي إلى مزرعة " ياردلي " من دون أن تأخذي ألماستك |
| Leydi Yardly'in "Doğu Yıldızı" adında bir elması varmış. | Open Subtitles | السيدة " ياردلي " تمتلك ألماسة تسمى النجم الشرقي |
| Kocamla birlikte Lord Yardly ile pazarlık ediyoruz. | Open Subtitles | أنا و زوجي في خضم مفاوضات مع " اللورد " ياردلي |
| - Yardly Chase'de film çekmek istiyoruz. | Open Subtitles | نريد أن نصنع فيلم في مزرعة "ياردلي " للصيد |
| Lord ve Leydi Yardly'i tanıyorsunuz demek? | Open Subtitles | اذن أنت على معرفة مسبقاً باللورد و السيدة " ياردلي " ؟ |
| Leydi Yardly'in elmasının benimki kadar güzel olduğuna inanmıyorum. | Open Subtitles | "و لا أصدق أن ماسة السيدة " ياردلي .. أنها بجودة ماستي |
| Karınıza, Cuma Yardly Chase'e gittiğinizde elması yanınızda götürmemenizi tembihledim. | Open Subtitles | لقد نصحت زوجتك يا سيدي بألا تأخذ الماسة معها عندما تذهب إلى مزرعة " ياردلي " للصيد يوم الجمعه |
| O Hollywood'dayken, Lord ve Leydi Yardly de oradalardı. | Open Subtitles | عندما كان هو في هوليوود كان اللورد و السيدة " ياردلي " هناك أيضاً |
| Yardly, bir filme para yatırmıştı. Çok para kaybetmiş sanırım. | Open Subtitles | قام اللورد " ياردلي" باستثمار ماله في فيلم و قد خسره كله كما أعتقد |
| Ancak Leydi Yardly ile Rolf'un sıkça birlikte görüldüğüne dair dedikodu vardı. | Open Subtitles | و لكن كانت هناك أقاويل أن "رولف" و السيدة " ياردلي " تمت رؤيتهما معاً كثيراً |
| Leydi Yardly'e gönderilen mektupları da bir Çinli mi götürmüş? | Open Subtitles | "و الرسائل التي تلقتها السيدة " ياردلي هل قام بتوصيلها شخص صيني أيضاً ؟ |
| Hastings, Lord Yardly neden bizi görmeye gelmedi? | Open Subtitles | "هستنغز " لماذا لم يأتي اللورد " ياردلي " لمقابلتنا ؟ |
| - Orasını biz keşfetmeliyiz, Lord Yardly. | Open Subtitles | و هذا أيها اللورد " ياردلي " ما يجب أن يكتشف |
| Yardly Chase'de çekilecek olan film mevzusu? | Open Subtitles | و هذا الأمر المتعلق بتصوير فيلم في مزرعة " ياردلي" للصيد |
| Leydi Yardly, sadece ışığı söndürdü çığlık tattı, sahte elması çıkarttı ve kolyeyi koridora fırlattı. | Open Subtitles | السيدة "ياردلي" أشعلت الضوء و سحبت نفسها ثم صرخت و رمت بالقلادة في الممر |
| Bu sabah, Leydi Yardly ziyaretime geldi. | Open Subtitles | في هذا الصباح حظيت بزيارة "السيدة " ياردلي |
| Leydi Yardly'i daireye götürüp beni orada bekle. | Open Subtitles | اذهب و أحضر السيدة " ياردلي " للشقة و انتظراني هناك |
| Eğer gerçek elmas artık Leydi Yardly'de ise ve diğeri de taklitse Çin Tanrısı'nın diğer gözü kimde? | Open Subtitles | ان كانت السيدة "ياردلي تحظى بالألماسة الحقيقية الآن و الأخرى هي تقليد من لديه العين الأخرى للآلهة الصينية ؟ |
| Leydi Yardly, ofisimde. | Open Subtitles | ان السيدة " ياردلي " تنتظر في مكتبي |
| Leydi Yardly. | Open Subtitles | انها السيدة " ياردلي " يا سيدي |