| yasak bölge, efendim. | Open Subtitles | انها منطقة محظورة , سيدي ـ منطقة محظورة ؟ |
| - Burası yasak bölge. - Merak etme, bebeğim. | Open Subtitles | . ـ حسناً, هذه منطقة محظورة . ـ انظري, لا تقلقي يا صغيرتي |
| Bayanlar, burası yasak bölge. Fotoğraf çekmek yasaktır. | Open Subtitles | يا سيدات، هذه منطقة محظورة ممنوع التقاط الصور |
| Ayrılıktan sonra, merkez caddeler, kafeler günün her anı yasak bölge gibidir. | Open Subtitles | بعد الانفصال , بعض الشوارع , وبعض المواقع .. حتى اوقات اليوم تكون خارج الحدود |
| yasak bölge, etrafı çevrili, silahlı güvenlik. | Open Subtitles | ، منطقة محظورة ، ويحيطها سور ورجال أمن مسلحين |
| Limuzini park ettiğiniz alan yasak bölge. | Open Subtitles | لوحظ بأن سيارة ليموزين واقفه في منطقة محظورة |
| Özür dilerim. Burada duramazsınız. Burası yasak bölge. | Open Subtitles | معذرة، على كلاكما أن تتحركا هذه منطقة محظورة |
| Burası yasak bölge. - Çavuş al onları. - Hemen buradan gitmeliyiz! | Open Subtitles | هذه منطقة محظورة يجب أن نذهب من هنا الآن. |
| Ya o listeyi verirsin ve ben de gitmene izin veririm ya da vermezsin, bende seni yüksek düzeyde yasak bölge ihlalinden vururum. | Open Subtitles | أنت ستعطيني القائمة، وسوف أسمح لك الذهاب وإذا لم تفعل، سوف أطلق النار عليك بحجة اقتحام منطقة محظورة للغاية |
| HİÇBİR ŞEY 51 AROMA KADAR EĞLENCELİ OLAMAZ! yasak bölge, PERSONEL HARİCİ GİREMEZ! | Open Subtitles | منطقة محظورة ابقوا بعيداً لا شيء ممتع مثل 51 |
| - yasak bölge. Kız basından. | Open Subtitles | منطقة محظورة للطيران، يا رجل إنها من الصحافة |
| - yasak bölge. Kız basından. | Open Subtitles | منطقة محظورة للطيران، يا رجل إنها من الصحافة |
| - Burası yasak bölge. | Open Subtitles | ـ حسنا, هذه منطقة محظورة ـ انظرى؟ |
| Şu andan itibaren, bu çocuklar ve benim şehrim yasak bölge. | Open Subtitles | هؤلاء الاطفال , المدينه , خارج الحدود من الان |
| Ajan Fletcher tarafından "yasak bölge" olarak sınıflandırılmış. | Open Subtitles | لقد صنعت خارج الحدود عن طريق العميل فلتشر |
| yasak bölge yüzyıllardan beri kapalı kaldı. | Open Subtitles | لقد تم إغلاق المنطقة المحرمة منذ قرون,وبكل حق |
| yasak bölge bir zamanlar cennetti. | Open Subtitles | المنطقة المحظورة كانت ذات مرة جنة أرضية |
| Öyle olsa bile, Burası yasak bölge. | Open Subtitles | ,حتى لو كنت صادق هذه المنطقة محظورة |
| Anlaşıldı. yasak bölge tekrar aktif edildi. | Open Subtitles | إيجابي سيتم تنشيط خط الموت |
| Yani Weather Dağı yasak bölge. | Open Subtitles | .ما يعني أن (ماونتن ويذر) خارج نطاقنا |
| Orası yasak bölge. | Open Subtitles | هذه المنطقة محرمة |
| Komutanım, burası yasak bölge. | Open Subtitles | سيدي، هذه الخيمةِ محظورة. |
| Üzgünüm ama uçuşa yasak bölge benim rütbemi aşıyor. | Open Subtitles | أنا آسفة, ولكن امر منطقة الحظر الجوي يفوق صلاحيتي |
| Einstein konuştu, yasak bölge demek? | Open Subtitles | حقًا أيتها العبقرية؟ منطقة محظور الدخول إليها! |
| Orası yasak bölge. | Open Subtitles | هذه هي المنطقة الممنوعة |
| Burası senin türün için yasak bölge. | Open Subtitles | هذه المنطقة ممنوعة على بني جنسكِ. |
| yasak bölge'yle ilgili bize gelen bütün raporlardaki garip olayları siz de biliyorsunuz. | Open Subtitles | أنا مدرك للتقاير التي إستلمناها هنالك علامات غريبة في النطقة المحظورة. |