| Hamile eşim gece yarısı yastığımı çalmak ve onu bacaklarının arasına alarak uyumakta bir sakınca görmemiş! | Open Subtitles | قررت زوجتي الحامل أنه من الممكن أن تسرق وسادتي في منتصف الليل وأن تضعها بين ركبتيها وهي نائمة |
| - Evdeki yastığımı getirir misin? | Open Subtitles | هل استيطع رجاءً ان احصل على وسادتي من البيت ؟ |
| Marmaduke yastığımı yeseydi, tam alnından vururdum. | Open Subtitles | ان قام الكلب الضخم بأكل وسادتي فسوف أطلق النار على رأسه مباشرة |
| Yatağımda oturdum ve başımın arkasına yastığımı koydum, sonra şöyle düşündüm, o şakada kasıtlı olarak ırkçılık yapıldığından tamamen emin değilim. | TED | جلست على سريري، ووضعت وسادة خلف رأسي، وأستغرقت في التفكير، لست متأكد أن القصد من هذه المزحة هو العنصرية. |
| Baya geç oldu. Sanırım biraz kestireceğim. yastığımı gördün mü? | Open Subtitles | أصبح الوقت متأخرا سأذهب إلى النووووم هل رأيت مخدتي في مكان ما ؟ |
| Kendi yastığımı getirdim, böylece salyam sizinkine bulaşmaz. | Open Subtitles | جلبت وسادتى كى لا أبصق على وسادتك |
| Boynumu burktum ve yastığımı istiyorum. Izdırap içindeyim. Evet, annemin taşınması uygunsuz oldu ama ne yapmamı istiyordu yani, kadını atayım mı? | Open Subtitles | لقد لويت رقبتي واحتاج الى وسادتي نعم انتقال امي معنا لم يكن ملائم |
| - Bence eğlenceli olacak. - yastığımı al. | Open Subtitles | أعتقد بأن الامور ستكون ممتعة - أخرجي وسادتي من الغرفة - |
| Gerçi, en sevdiğim yastığımı yanıma almayı ihmal etmedim. | Open Subtitles | فقط ليس في فراشي، لكنني أخذت وسادتي المفضّلة... |
| Mesala, yastığımı Amy Greenblatt olarak gördüğümü... ve onunla seviştiğimi... | Open Subtitles | "مثل كيف أنّني أتظاهر أحياناً بأنّ وسادتي (آيمي غرينبلات) وأقبّلها" |
| yastığımı öper ve seni öptüğümü düşünürdüm. | Open Subtitles | كنت اقبل وسادتي متظاهرة بأنها انت |
| Altı ya da yedi yaşlarımdaydım yatağımdan yastığımı alıp üzerine oturdum ve osurmaya başladım, sonra- | Open Subtitles | اعتقد اني كنت حوالي في السادسة من عمري او ربما السابعة وذهب وحصلت على وسادتي من سريري وجلست عليها واصدرت الغازات بها وقررت |
| Evet, yastığımı da götüreceğim. | Open Subtitles | نعم، فقط سوف أأخذ وسادتي إلى هناك. |
| Kalktım ve odama gittim... yastığımı aldım. | Open Subtitles | نهضت و ذهبت إلى غرفتي و جلبت وسادتي |
| - yastığımı hemen bırak! | Open Subtitles | -ضعي وسادتي! لماذا انتِ قلقة جداً؟ |
| Şimdi lütfen yastığımı ve battaniyemi getirtin. | Open Subtitles | الآن، إذا أنت تجلبني وسادتي وبطانيتي... |
| Haydi. Büyük, kıllı yastığımı özledim. | Open Subtitles | تعال الي, لقد اشتقت وسادة الفرو الكبيرة خاصتي |
| Pekala, yaşlı ahbap. Gidip bel destek yastığımı getireyim. | Open Subtitles | حسناً, أيها العجوز, دعني أحضر لك وسادة داعمة لأسفل ظهرك |
| Boyun yastığımı geri alabilir miyim? | Open Subtitles | هل تستطيع أن تعيد وسادة الرقبة لي؟ |
| Amcamla birlikte bir geziye çıktım ve bavuluma, yastığımı, diş fırçamı ve pembe filimi yerleştirdim. | Open Subtitles | لقد ذهبت في رحلة مع عمي وفي حقيبتي لقد حزمت مخدتي فرشاة إسنان |
| Amcamla bir geziye çıktım ve bavuluma, yastığımı, diş fırçamı ve pembe filimi yerleştirdim. | Open Subtitles | لذا، لقد ذهبت في رحلة مع عمي في حقيبتي لقد حزمت مخدتي فرشاة أسنان |
| Kendi yastığımı getirdim, böylece salyam sizinkine bulaşmaz. | Open Subtitles | جلبت وسادتى كى لا أبصق على وسادتك |