| Şöyle yan tarafına yatıp, duvara dönersen bu işi bir an evvel hallederiz. | Open Subtitles | لم لا تستلقي على جنبك وتواجهي الحائط وسوف ننهي الموضوع قدر المستطاع ؟ |
| Her sabah yatağa yatıp neden iki ayağım da yere basmalı diye kendi kendime sorarken, birkaç değerli neden buldum. | Open Subtitles | وأنا أستلقي بفراشي كل صباح وأسأل نفسي: لم علي ان أطأ بقدمي على الأرض؟ هناك بضعة أسباب قوية استطعت أن أتوصل إليها |
| Ve sen bana, burada yatıp şehirdeki diğer ahmaklar gibi ıstırap çekmemi söylüyorsun. | Open Subtitles | وأنت تحاولين أخباري أنه علي الاستلقاء هنا لأعاني كأي شخص أخرق في البلاد |
| Ben o hastane odasında bilinçli bilinçsiz, sayıklayarak yatıp kendi kanımda boğuluyorken... | Open Subtitles | أنا أرقد في فراش المشفى ذلك. بالكاد واعيًا، أهزي. غريق في دمائي. |
| Çöp kamyonu gelene kadar burada yatıp, beni öldüresiye ezmesine izin vermeliyim. | Open Subtitles | يجب علي فقط أن استلقي هنا حتى تأتي شاحنة القمامة و تقوم بتحطيمي حتى الموت |
| Yatağında yatıp seni bekleyeceğini düşündüysen göründüğünden daha aptalmışsın. | Open Subtitles | إن كنت تظن إنه مستلقي في سريره بإنتظارك، فتكون أكثر غباءاً مما تبدو عليه. |
| Neden biraz yatıp dinlenmiyorsun, tamam mı? | Open Subtitles | لما لا تستلقي على السرير وتأخذي بعض الراحة |
| Orada yatıp durmasana çatlak karı, kalkmama yardım et. | Open Subtitles | لا تستلقي فقط هكذا أيتها البقرة البلهاء ساعديني على النهوض |
| Aslına bakarsan, burada yatıp başkasına daha çok yarayacak bir kalp transferini bekliyor olman pek de hayırseverlik sayılmaz. | Open Subtitles | أتعلم , أنه ليس من المفروض بأن تستلقي هناك وتأخذ قلباً يمكن أن يستخدم بشكل أفضل |
| Sanırım yatağa yatıp yeterince alçakta ve düz olursam, belki sen de altıma girersin ya da üstüme çıkarsın, bizi fark etmezler. | Open Subtitles | أعتقد أنه يُمكننى أن أستلقي علي السرير وأبقي منخفض ومستوي للغاية وأنت يُمكنك أن تكون تحتي أو فوقي وهكذا لن يرونا |
| Bir buçuk saat boyunca orada yatıp yatak odasının kapısına bakıyorum. | Open Subtitles | ولساعة ونصف أستلقي على الفراش ، أحدق .. بباب الغرفة |
| Son günlerde tek yaptığın o yatakta yatıp durmak. | Open Subtitles | كُلُ ما تفعلُه هو الاستلقاء في السرير في الأيام الماضية |
| Biliyorsun,artık geç saatlere kadar evde yatıp duruyorsun. | Open Subtitles | أنت قضيت اغلب وقتك في الاستلقاء في المنزل |
| Ne yapmamı bekliyorsunuz? Yanına yatıp, elini mi tutayım? | Open Subtitles | ماذا تتوقعى منى أن أفعل أرقد بجواره فى الفراش وأمسك يده |
| Çocukken, saatlerce havuzumuzda sırt üstü yatıp süzülürdüm. | Open Subtitles | عندما كنت طفلة كنت استلقي على ظهري لمدة ساعات في بحيرتنا ..أطفو فحسب |
| Geldiğim zaman da seni soyunmuş bir şekilde yüz üstü yatıp götünü havaya dikmiş bir hâlde görmek istiyorum. | Open Subtitles | عند عودتي، أريد رؤيتك عارياً، مستلقي بوجهك قُبالة الأرض ومؤخرتك عالياً |
| Sonra da adamın yatağında yatıp... - ...ölüymüş numarası yaptım sanırım. | Open Subtitles | استلقيت في الفراش بجانب الفتى وتظاهرت بأنني ميتة على ما أظن |
| Ben etrafta onla bunla yatıp sarhoş olmuyorum ki. | Open Subtitles | أنا لا أضاجع الفتيان أو أشرب الخمر يا أبي. |
| Burada oturup hiçbir şey yapmayacak değilsin. Burada yatıp ameliyat olacaksın. | Open Subtitles | انت لن تقوم بفعل اي شئ, سوف ترقد هنا للقيام بالجراحة. |
| - Evet. İki numaralı kurbanla yatıp yatmadığını biliyor muyuz? | Open Subtitles | كذلك هل نعلم اذا كانت نامت مع الضحيه رقم أثنين? |
| Gey eğitmeninle yatıp kalktığın için olmasın. Su kabağı da lazım. | Open Subtitles | ربما لأنك تعاشر مدربك اللوطيّ، كما أحتاج إلى قرّع. |
| Bir kadınla, yatıp yatmayacağına birkaç saniye içinde karar vermen biraz şüpheli olacaktır diye düşünüyorum. | Open Subtitles | فقط أنا اعتقد.. أعتقد أنه من غير الطبيعي كما تعلم النوم مع أمرة بهذه السرعة. |
| Eğer yatıp dinlenmezse doktor iyileşemeyeceğini söyledi. | Open Subtitles | الطبيب يقول انه قد لا استعادة ما لم يحافظ وهو يرقد على سريره. |
| "At yatıp uyusa," "sisin içinde ölür mü acaba?" | Open Subtitles | هل يمكن ان يختنق الحصان إذا حاول ان ينام في الضباب؟ |
| Bir grup ahmak gibi sadece yerde yatıp hiçbir şey yapmamamızı mı istiyorsunuz? | Open Subtitles | أتريد منا أن نستلقي على الأرض بدون حراك, كحفنة من الفاشلين؟ |