| Belki de yatacak yer, veya yiyecek bir şey arıyordur. | Open Subtitles | ربما يبحث عن مكان للنوم فيه ، أو شيئ ليأكله |
| İlki, geniş aileler için daha çok yatacak yer barındırması, | TED | الأولى، استيعابه للعائلات الكبيرة للنوم فيه، |
| Eğer yakında bulamazsak... bu gece başka birinin yatağında yatacak. | Open Subtitles | هذه على بعد يوم من موديستو ان لم نجده قريبا فذات الضفائر الذهبية ستنام في سرير احد أخر الليلة |
| Daha sonra, Maria Elena'yla da yatacak ve sanki olağanüstü bir yaşam tarzıymış gibi bununla övünecek. | Open Subtitles | الشجاعة ؟ الشيء التالي ستنام مع ماري إيلينا و تمجد الأمر كأسلوب حياة بديل أسمى |
| Demek üst kattaki pirinç yatakta yatacak adam böyle biri. | Open Subtitles | أذلك من سينام في السرير النحاسي المقابل لغرفة نومي؟ |
| Tamam, en azından yatacak bir kanepen var. | Open Subtitles | لابأس, حسنا على الأقل لديك أريكة لتنام عليها |
| yatacak mıydın? | Open Subtitles | كنت ستنامين معه؟ |
| Tanrım! Ya onunla öylece yatacak bir kız olduğumu düşündüyse? | Open Subtitles | ماذا لو ظن انني سأنام معه؟ |
| - Bu onu yeterince meşgul eder. - yatacak yer aramaktan kurtulurum. | Open Subtitles | ذلك كفيل بشَغله إنقذني بإيجاد مكان للنوم |
| İçeride yatacak. Battaniye almaya geldim. | Open Subtitles | إنها نائمة هناك وقد أعطيتها بعض الثياب للنوم |
| Burada kalamazsın. yatacak yer yok. | Open Subtitles | ولكن لا يمكنك البقاء هنا، ليس لديك مكان للنوم. |
| Tahmin et kimin haftasonu için yatacak bir yere ihtiyacı var? | Open Subtitles | خمن من يحتاج مكانا للنوم لعطلة الاسبوع ؟ |
| Onu düşündürecek, atı kenara bırakacak ve onunla yatacak, çünkü hâlâ evli olduklarını sanıyor. | Open Subtitles | إنها تجعله يعتقد أنها ستنوّم الحصان. ومن ثم ستنام معه, لأنها تحسب أنهما لا يزالا متزوجان. |
| ...Işıklar 9:30'da kapanacak, ve kız kardeşin de 9:00'da yatacak. | Open Subtitles | وستطفئ الأضواء عند الساعة 9: 30 وأختك ستنام عند تمام التاسعة |
| Bu önemli değil ki ! Asil soru bu gece onunla yatacak misin? | Open Subtitles | -ليس مهم , السؤال الوحيد هل راح ستنام معها ؟ |
| Artık kim konuşursa avluda battaniyesiz olarak yatacak. Anlaşıldı mı? | Open Subtitles | من يتكلم الآن سينام بالساحة بدون غطاء واضح؟ |
| Evet, mesela kim ranzanın üst katında yatacak kavgası gibi. | Open Subtitles | أجل, مثل تلك المعركه التي حصلت بيننا على من سينام في أعلى أو أسفل السرير المرتفع |
| Eğer bu çöpe giderse, Archie kesinlikle benimle yatacak. | Open Subtitles | اذا هذه تدخل في صندوق القمامه, بالتأكيد ارتشي سينام معي. |
| Öyleyse git kendine yatacak güzel bir bank bul. | Open Subtitles | أعثر على مقعد في قطار الانفاق لتنام عليه |
| Onunla yatacak mısın? | Open Subtitles | لذا هل ستنامين معه؟ |
| Tamam, eee, yerde yatacak bir yer bulurum. | Open Subtitles | حسناً , سأنام على الارضيه |
| Çünkü arkadaşın senden önce konuşursa bil bakalım kim daha fazla hapis yatacak? | Open Subtitles | لأنَّهُ في حالِ تحدثُ صديقكـ بالحقيقةِ قبلكـ فمن برأيكـَ سيقضي فترةَ عقوبةٍ أطول؟ |
| Lütfen açıklamama müsaade edin bay Ross. Sadece yatacak yer arıyordum. | Open Subtitles | "أرجوك دعني أشرح سيد "روز كنت أبحث فقط عن مكان لأنام |
| Onun yatacak yere, benim de ev kredisi için yardıma ihtiyacım vardı. | Open Subtitles | و هو احتاج مكاناً للمبيت و أنا احتجت مساعدة برهن المنزل |
| Şunu öğrenmek için sordum yatacak yere ihtiyacı olunca nerede kalırdı? | Open Subtitles | سبب سؤالي لأنه... عندما احتاج مكاناً للمكوث فيه، أين ذهب ؟ |
| Ne yani, sen benim annemle yatacak kadar iyisin de ben seninkiyle yatacak kadar iyi değil miyim yani? | Open Subtitles | إذاً تنام أنت مع والدتي ولايتسنى لي النوم مع والدتك؟ |
| O ömür boyu hapiste yatacak! | Open Subtitles | سيتم الحكم عليه مدى الحياة |