| Daha küçük yaratıklar avcılığa daha yatkındır. | TED | الكائنات الصغيرة هي أكثر عرضة للحيوانات المفترسة. |
| Ellere zarar vermeye daha yatkındır, özellikle sizin yaşınızdaki birine. | Open Subtitles | يميل أن يكون أكثر عرضة على الضرر لليدين . بالشخص الكبير مثلك |
| Herkes çoğulcu cehalet adı verilen olguya yatkındır ki hepimiz bu olguda kendimizden şüphe uyarız, fakat bunu düşünürken yalnız olduğumuza inanırız çünkü başkaları şüphelerini söylemez. | TED | الجميع عرضة لظاهرة تُعرف بتجاهل الأغلبية، حيث نشكك في أنفسنا سرًّا، ونعتقد بأننا لوحدنا من يفكر بهذه الطريقة لأن لا أحد يجهر بشكوكه. |
| Belki bazı hayvanlar diğerlerinden daha yatkındır. | Open Subtitles | ربما بعض الحيوانات أكثر عرضة من غيرهم |
| - Kirlenmeye oldukça yatkındır. | Open Subtitles | هي لحد كبير عرضة للتلوث |