| Ama haber virüsten hızlı yayıldı ve hastanede panik başladı. | TED | ولكن تنتشر الكلمة أسرع من الفيروس والدعر انتشر داخل المستشفى. |
| Çok çabuk yayıldı ve sonunda ciğerlerine gelerek onu öldürdü. | Open Subtitles | و انتشر سريعاً و بعدها مات عندما وصل إلى رئتيه |
| Ama dürüst olmam gerekirse, yayıldı çünkü yayılması için savaştım. | TED | ولكن حتى أكون صادقًا، لقد انتشرت لأنني حاربت كي تنتشر. |
| Budrus'taki direniş o zamandan sonra Batı Şeria'daki köylere ve Kudüs'teki Filistin mahallelerine yayıldı. | TED | المقاومة في بدرس قد انتشرت منذ ذاك الى القرى في انحاء الضفة الغربية وإلى الأحياء الفلسطينية في القدس. |
| Panik yayıldı, yıllarını durgun siper savaşına vermiş kıdemli subaylar karmaşada kontrolü kaybettiler. | Open Subtitles | إنتشر الرعب ، كضبّاط كبار تعوّدوا على سنوات من حرب خنادق ساكنة وفقدان التحكم في الفوضى |
| Ve 1998 Ocak ayında bu haber internete yayıldı. | TED | و عندما انتشرت القصة في يناير من عام 1998 إنتشرت على الإنترنت. |
| yayıldı mı? | Open Subtitles | لم ينتشر السرطان للخلايا اللمفاوية، صحيح؟ |
| -Haber bütün üsse yayıldı. Adamlarım ailelerini arayıp ölmediklerini bile bildiremiyor. | Open Subtitles | لقد أنتشر الخبر فى القاعدة رجالي لا يستطيعون حتى مهاتفة عائلاتهم |
| Bu uygulama anlaşmazlık olmadan, doğal ve organik olarak yayıldı. | TED | وهذا قد انتشر بدون احتكاك، بعضوية، وبطبيعية. |
| Sonraki 150 yıl boyunca, bu akım tüm Avrupa'ya yayıldı. | TED | وخلال 150 سنه انتشر هذا حول اوروبا كلها |
| Aralarında, bu ikisi, burada oturan çoğunuzun fark edebildiği üzere, insan yaşamının tüm boyutlarına yayıldı bile. | TED | وما بينهما قد انتشر كما يدرك معظم الحاضرين هنا كل بعد من أبعاد حياة الإنسان. |
| Kuznets'in buluşu öylesine yararlı bulundu ki dünyanın her yanına yayıldı. | TED | ولأن اكتشاف كوزنتس كان مفيدًا جدًا، انتشر عبر العالم. |
| Yani... Teşekkürler. (Alkışlar) Bu haber yayıldı, muhtemelen biz çok kişiye anlattığımzdan, ve sonra şaşırtıcı gelişmeler yaşanmaya başladı. | TED | إذًا. شكرًا. انتشر الأمر، ربما لأننا أخبرنا الكثير من الناس، وفي الحقيقة، بعض الأشياء المدهشة بدأت بالحدوث. |
| Bu ufak aptal hikaye okulda hızlıca yayıldı ve ilk takma adımı kazandım: Domuz Pirzolası. | TED | انتشرت الأخبار عن هذه القصة الصغير والسخيفة بسرعة في المدرسة، وحصلت على اسمي المستعار الأول: شرائح لحم الخنزير. |
| Bu deneyler Porto Alegre, Brezilya'dan buraya New York'a, Chicago'nun mahallelerine kadar yayıldı. | TED | انتشرت هذه التجارب من بورتي اليغر، في البرازيل لتصل إلى مدينة نيويورك إلى تخوم شيكاغو. |
| Ve bingo, resim virüs gibi yayıldı ve sansür kırıldı ve kitlesel medya bunun üstünü örtmek zorunda kaldı. | TED | وهكذا انتشرت الصورة كالنار فى الهشيم وقشعت العتمة وأجبرت وسائل الإعلام على تغطية الخبر. |
| 10 sene önce, tecritten hemen önce, Tokyo'dan bilinmeyen bir hastalık yayıldı. | Open Subtitles | قبل عشر سنوات، مباشرة قبل سياسة العزلة الكاملة إنتشر مرض مجهول من طوكيو |
| Giyimde ve saçta yarattıkları moda, tüm dünyaya yayıldı. | Open Subtitles | إن الموضة التى إبتكروها فى نمط الملابس و نمط الشعر ، قد إنتشرت فى العالم الآن |
| Haber kampusta çabuk yayıldı. Takvimim planlanacak partilerle doldu. | Open Subtitles | الكلام ينتشر فى الحرم لقد امتلأت مفكرتى بخطط إقامة الحفلات |
| AMBE'nin açılacağı haberi, e-posta ve web sitemiz aracılığıyla çok hızlı yayıldı. | TED | و عندما أُعلن أن آيمز قد بدأ بالإفتتاح أنتشر الخبر بسرعة كبيرة عبر البريد الإلكتروني و عبر موقعنا |
| Son altı yıl içinde yayıldı, yayıldı ve dünya çapında yayıldı. | TED | و خلال مسيرة السنوات الست الاخيرة، أنتشرت و أنتشرت وأنتشرت في كل أنحاء العالم. |
| Neden bahsettiğimi biliyorsun. Tüm kırsal kesime yayıldı. | Open Subtitles | .أنت تعلم ما أتكلم عنه، الخبر منتشر في كل مكان في الخارج |
| Daha önemlisi, benim yönettiğim kuvvet 20'den fazla ülkeye yayıldı. | TED | والاكثر اهمية .. هو ان القوة التي كنت اقودها كانت منتشرة على نطاق 20 دولة |
| İki hafta içinde, tüm kasabaya yayıldı. | Open Subtitles | ،في غضون إسبوعين سينتشر في جميع أنحـاء المدينة |
| Yangın bir elektrik prizinde başladı ve evin içine yayıldı. | Open Subtitles | لقد بدأت النيران من قابس كهرباء وانتشرت فى كامل المنزل |
| "Griffin Yolu'nun her iki yanına da hızla yayıldı..." | Open Subtitles | إنتشرَت بسرعة على جانبي طريقِ جريفين |
| Hayır, hayır, orman yangını gibi yayıldı demek istedim. | Open Subtitles | لا، لا، أقصد أنّه انتشر كالنار في الهشيم |