| Nasıl yazıldığını sormayın. Güney Amerika. | Open Subtitles | لا تسألوني كيف تهجئة الاسم,أنا من الجنوب |
| Evet. Adının doğru yazıldığını doğrulamam gerek. | Open Subtitles | صحيح ، حسنا ، كل ما اردته هو التأكد من تهجئة الاسم ؟ |
| Söylemedi ama tarih ve mühre bakarak mektubun 1798 de yazıldığını söyleyebilirim. | Open Subtitles | لمْ تقلْ، لكن وفقاً لتاريخ الختم، لقد كُتب في عام 1798. |
| Çocuklar, daha önce bir şey okuyup sadece sizin için yazıldığını düşündünüz mü? | Open Subtitles | رفاق، هل سبق لكم أن قرأتم شيئاً و فكّرتم أنّه كُتب من أجلكم أنتم فحسب ؟ |
| Tanrım, en sevdiğim aşk şarkısının sandviç için yazıldığını öğrenmiş gibiyim. | Open Subtitles | اظنني كأنني اكتشفت ان اغنيتي الحب المفضلة مكتوبة على سندويدش |
| Bir insan olan Gertrude Stein bir bilgisayar tarafından yazıldığını düşündürerek insanların büyük çoğunluğunu kandıran bir şiir yazabilir. | TED | إذن، "جيرترود شتاين"، إنسان، قادر على كتابة قصيدة قد خدعت معظم الناس وجعلتهم يظنون أنها كُتبت من قبل كمبيوتر. |
| Eğer size ileride ne olacağının genetik kodunuzda yazıldığını söylesem ne derdiniz? | Open Subtitles | الآن ، ماذا إن أخبرتك بأن ما أشرت إليه كان بالفعل مكتوباً في الشفرة الجينية ؟ |
| Arkadaşının isminin nasıl yazıldığını sorduğum kısmın bittiğini söyledim. | Open Subtitles | كلا، أنا أتكلم عن الجزء الذي أسألها فيه عن تهجئة اسم أعز صديقاتها |
| Sizin "Thomas Hardy. " veya "Shakespeare. " in nasıl yazıldığını bilmeye ihtiyacınız var. | Open Subtitles | أنتم بحاجة معرفة كيفية تهجئة "توماس هاردي" أو "شكسبير" |
| "anomali" kelimesinin nasıl yazıldığını biliyorum, tamam mı? | Open Subtitles | أعرف كيفية تهجئة كلمة "شاذ" , حسنا؟ لا , لا. |
| 14. SAAT Şimdi S-A-Y-G-I nın nasıl yazıldığını hatırlayın. | Open Subtitles | "الساعة الرابعة عشرة" لذا تذكروا كيفية تهجئة مصطلح إ-ح-ت-ر-ا-م |
| Umudumu kaybetmiş gibiydim. Alnıma, yalnız bir hayat süreceğimin yazıldığını düşünürken sizin CDlerinizden birini dinlemeye başladım. | Open Subtitles | "كدتُ أن أتخلّى عن الأمل كليّاً، خلتُ أنّه كُتب عليّ أن أقضي العمر وحيداً" |
| Umudumu kaybetmiş gibiydim. Alnıma, yalnız bir hayat süreceğimin yazıldığını düşünürken sizin CDlerinizden birini dinlemeye başladım. | Open Subtitles | "كدتُ أن أتخلّى عن الأمل كليّاً، خلتُ أنّه كُتب عليّ أن أقضي العمر وحيداً" |
| İyi yazıldığını düşünüyorum. | Open Subtitles | اعتقد كُتب بطريقة رائعة |
| Sanki en sevdiğim aşk şarkısının bir sandviç için yazıldığını öğrenmiş gibiyim. | Open Subtitles | اظنني كأنني اكتشفت ان اغنيتي الحب المفضلة مكتوبة على سندويدش |
| Orijinal metnin Rusça yazıldığını hesaba kattın mı? | Open Subtitles | هل وضعت في حسبانك أن الرسالة الأصلية مكتوبة بالروسية؟ |
| Mesele şu ki James Palmer tarafından yazıldığını düşünüyordu. | Open Subtitles | الأمر هو أنها إعتقدت أنها كانت مكتوبة من قِبل (جيمس بالمر) |
| Uzun bir süre önce dünyaya yazıldığını söylemişler ama kimse şu ana kadar nerede olduğunu bilmiyordu. | Open Subtitles | قالوا أنها كُتبت في الأرض منذ زمن بعيد لكن لم يعرف أي أحد مكانها حتى الآن |
| Şahım, ben Maham Anga'ya o mektubun evlenmeden önce yazıldığını söyledim ama o beni tehdit etti ve mektubu kendi çıkarları için kullandı. | Open Subtitles | سيدي الامبراطور أنا أخبرت المهمانجا أن الرسالة كُتبت قبل الزواج لَكنَّها هدّدتْني واستعملت الرسالة لتكيد للامبراطورة |
| ılk kanunların burada benim ülkemde yazıldığını ve bir sisteme dönüştürüldüğünü biliyor musunuz? | Open Subtitles | أتعلمين أنه كان هنا في بلادي، حيث كُتبت القوانين لأول مرة ورُتبت في نظام حكم |
| Eğer size ileride ne olacağının genetik kodunuzda yazıldığını söylesem ne derdiniz? | Open Subtitles | الآن ، ماذا إن أخبرتك بأن ما أشرت إليه كان بالفعل مكتوباً في الشفرة الجينية ؟ |
| Bu sayede ne yazıldığını anlayabildim | Open Subtitles | ومنها كنتُ قادرة على إعادة تشكيل ما كان مكتوباً عليها. |