| Ve bu da tam olarak 2048 yılında olacak yazın ikinci yarısında, temmuz ayında, hatta tam olarak 27 Temmuzda. | TED | وذلك سيحدث بالضبط عام 2048 في أواخر الصيف ، في يوليو ، بدقة أكثر في السابع و العشرون من يوليو. |
| yazın, ikimiz de çalışacağız. Jenny, özel bir okulda işe başlayacak. | Open Subtitles | نحن سنعمل طوال الصيف وبعد ذلك جيني ستدرس في مدرسة خاصة |
| Bahse girerim göğsün kıllıdır ve yazın güneş yağı ile kaplanıyordur. | Open Subtitles | وأراهن أن صدرك مشعر وفى الصيف تغطيه بزيت الحماية من الشمس |
| yazın Kaiser için tavukları taşırken adadan en uzağa gidebildiğin yer neresiydi? | Open Subtitles | عندما كنت تحمل الدجاج في الصيف من أجل قيصر ماذا كانت أبعد |
| yazın Kaiser için tavukları taşırken adadan en uzağa gidebildiğin yer neresiydi? | Open Subtitles | عندما كنت تحمل الدجاج في الصيف من أجل قيصر ماذا كانت أبعد |
| yazın birkaç ay boyunca hiçbir şey olmuyormuş gibi sanki. | Open Subtitles | فيما عدا الصيف حيث لا يحدث أي شيء لشهور كاملة. |
| yazın kömür çıkarmak için kürek sallarsan önümüzdeki sonbahar defans oyuncusu olabilirsin. | Open Subtitles | ستقضى الصيف إذاً تجرف الفحم وستلعب فى خط الدفاع فى الخريف القادم |
| DA yazın başında bana geliyor ve gökyüzünün düştüğünü söylüyor | Open Subtitles | لقد قابلني المدعي العام بدايه الصيف واخبرني ان السماء تسقط |
| yazın oğlumuzu senin yanında bırakmak hakkında iyi şeyler düşünmek istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أشعر بالرضا حول جعلي إبننا معك في فصل الصيف |
| Malibu, California yazın en süper reality şovuna ev sahipliği yapıyor. | Open Subtitles | ماليبو , كاليفورنيا الان يرعى اروع برنامج تلفزيون الواقع في الصيف |
| Yapılan son tahminler önümüzdeki 20 ila 40 yılda yazın Kuzey Kutbu'nun buzdan tamamen yoksun kalabileceğini ortaya koyuyor. | Open Subtitles | تقول آخر التنبّؤات أن القطب الشمالي قد يكون خالياً تماماً من الثلج في الصيف خلال 20 إلى 40 عاماً |
| yazın sahile gitmeyi ve herkes oradayken sahilde bikini giymeyi çok severim. | Open Subtitles | أحب فصل الصيف والذهاب إلى الشاطئ وأحب ارتداء ملابس السباحة على الشاطئ |
| yazın sanat galerilerinde staj yapmış. - Gayet normal biri. | Open Subtitles | نجحت مستحسن جيّد بالكليّة، ثم دخلت معارض الفنون هذا الصيف. |
| yazın gelmesini iple çekiyorum. İkiniz de geliyorsunuz, değil mi? | Open Subtitles | لا أستطيـع الانتظـار حتـى الصيف كلاكمـا سيأتـي , صحيح ؟ |
| 10 ay önce, belki bir yıl. yazın avukatlarla görüştüğünü duymuştum. | Open Subtitles | عشرةُ شهور , ربما سنة سمعتُ بأنهُ يقابل المحامون في الصيف |
| Basit bir konu olabilir: Çocukluğunuzdaki en talihsiz deneyim hakkında yazın. | TED | يمكن أن تكون فكرة بسيطة: اكتب عن أكثر تجربة سيئة حدثت في طفولتك. |
| Benim yaşlarımda olan oğlunuz lütfen ona yazın bu akşam benim için. | Open Subtitles | ذلك الولد الذي لديك حوالي في مثل عمري أكتب له أرجوك الليلة |
| Okumak istediğiniz kitabın altına adınızı ve grup üyelerinizin ismini yazın. | Open Subtitles | اكتبوا سمائكم تحت عنوان الكتاب الذي ستختاروه وقسموا أنفسكم الى مجموعات |
| 1,000-yenlik banknotlardan birinin harcandığını yazın. | Open Subtitles | أكتبوا أن إحدى الأوراق من فئة ألف ين تم إستخدامها |
| Bakın adını listeye yazın, biz onunla ilgileniriz. | Open Subtitles | انظري ، هنا فقط اكتبي اسمها في القائمة وسوف نصل اليها |
| yazın bu kadar sıcak olacağını hiç düşünmemiştim. | Open Subtitles | لم أظن قط أنها ستكون بمثل هاته الحرارة بالصيف. |
| Sonra, geçen sene yazın "The Economist" dergisinin medya masası bize ulaştı. | TED | ثم، في صيف العام الماضي، تواصل معنا مختبر الاعلام التابع لمجلة ذا إيكونوميست، |
| yazın geri kalanını odanda geçirmediğine memnunsun değil mi? | Open Subtitles | ألستِ سعيدة أنكِ لم تقضي بقية صيفك في غرفتك؟ |
| yazın, gün batımında güneş tam şurdan batar ve tüm plaj muhteşem görünür. | Open Subtitles | في الصيفِ عند الغروب ، الشاطئ بالكامل يَبْدو مدهشاًً |
| Ağaçlar olmadan sağlanamayan gölgeyle, binalar, yazın ölümcül sıcak hava dalgaları boyunca, dokuz kat daha fazla güneş radyasyonu emdiler. | TED | بدون أشجار لتوفير الظل، تمتص المباني ما يصل إلى تسعة أضعاف الإشعاع الشمسي خلال موجات الحرارة الصيفية القاتلة. |
| Üniversitedeyken Lily'nin yazın Paris'teki sanat programına gittiğini hatırlıyor musun? | Open Subtitles | تيد هل تذكر عندما كنا في الكلية و ليلي ذهبت لبرنامج صيفي للفنون في باريس ؟ |
| yazın, yağışın olmadığı zamanlarda o ve ben bahçede uyurduk. | Open Subtitles | أنا و هو تعودنا على النوم بالخارج كل ليلة صيفية اذا لم تكن ممطرة |
| - Öyle çünkü, el yazın da tıpkı konuşurken yüz ifadenin değişmesi gibi yazdığın anki duygularını ifade eder. | Open Subtitles | - كتاباتي مختلفة دائما - هذا لانها تمثل مشاعرك في وقت كتابتك لها تماما كتعابير الوجه |