| Bu şiir tuhaf gelebilir, 13 yaşında bir kızın yazdığı bir şiir, fakat Eileen ile benim geldiğim yerde, şimdi size okuduğum bu şiir, bir savaşçının çığlığıdır. | TED | قد تبدو هذه القصيدة غريبة كتبتها طفلة في سن 13 ولكن في البلد الذي أنتمي له أنا وإلين هذه القصيدة التي قرأت لكم للتوّ هي صرخة محارب |
| Tek gördüğüm, önceden yazdığı bir şey onu da görmemişim bile. | Open Subtitles | الشيء الوحيد الذي أراه هو شيء كتبته سابقًا لم أره حتى. |
| 1623'te Galileo yazdığı gibi : "Doğanın sürekli göz önünde duran bu muazzam kitabı, matematik dilinde yazılmıştır. | TED | في 1623 ، كتب غاليليو التالي: كتاب الطبيعة الضخم، الذي يتجلى بشكل دائم أمام أعيننا.. مكتوب بلغة الحساب. |
| Bunu yazan el, üstüne yazdığı kağıttan bile daha beyaz. | Open Subtitles | وأنصع بياضا من الورق المسطور عليه اليدّ الجميلة التى كتبت |
| Güneş ışığı gibi saçlarınla zümrüt gibi parlayan gözlerine yazdığı romantik şeyleri gördüm. | Open Subtitles | و رأيت الأشياء الرومانسية التي كتبها لصاحبة عيني الزمرد و الشعر المشرق كالشمس |
| Barbara Jean'ın yazdığı bir şarkıyı söylemek istiyorum sizlere. | Open Subtitles | أنا سأغني لكم أغنية من تأليف باربرا جان. |
| Çünkü cesur bir düzenlemeyle, bana yazdığı mektubun daha incelikli bir versiyonunu yazması mümkün. | TED | لأنه مع إعادة تحرير شُجاعة، ستكتب إصدارا أكثر دقة لرسالتها التي كتبتها إليّ. |
| Kocası onu boynuzladıktan sonra... ..o boğa güreşçisine yazdığı ateşli mektupları da okudum. | Open Subtitles | و كلّ هذه الرسائل المتّقدة التي كتبتها لمصارع الثيران، بعد أن قام زوجها بنطحه. |
| Mektuplar. O Alman kadının yazdığı mektuplar. Bulduğum şey bu. | Open Subtitles | رسائل ، كتبتها زوجته الألمانية هذا كل ما لدى |
| yazdığı bir oyun burada sahneye konuyormuş. | Open Subtitles | يبدوا أنها تعمل على ما كتبته وتحاول الإنتاج هنا في البلدة |
| Senin hakkında yazdığı onca boka rağmen. Bence-- | Open Subtitles | و كل ذلك الهراء الذي كتبته عنك, اعتقدت.. |
| - Yanlış adrese gitmiş olmalısın. - Hayır efendim 46 Prince Consort Malikanesi, kutuda yazdığı gibi. | Open Subtitles | العنوان 46 مبنى برنس كونسورت كما هو مكتوب على الصندوق |
| Tıpkı kitapta yazdığı gibi olacak. Üzerine mumlar koyacağım. | Open Subtitles | افعلوا كما هو مكتوب في الكتاب سأوقد الفرن |
| Senin hakkında birinin yazdığı hiç de hoş olmayan bir biyografi var. | TED | و كتبت عليك تلك الترجمة الذاتية الخبيثة بواسطة أحد الكتاب |
| Biliyorsun, şu psikiyatrist, Elisabeth Kubler-Ross... yazdığı "anahatlarıyla kederin beş aşaması" isimli kitabında ilk aşamanın inkar etmek olduğunu söyler. | Open Subtitles | تعرف ذلك الطبيب النفسي الزيابيث كولبر روس كتبت كتابا عن الخمس مراحل الخاصة بالحزن |
| Ama insanların senin için yazdığı tüm beyanların kopyaları var. | Open Subtitles | ولكن لدي نسخ من كافة الإفادات التي كتبها الناس لك |
| Papazların yazdığı ilahiler. | Open Subtitles | مجلد التسابيح المقدسة من تأليف رجال متعففين |
| Charles Darwin bile, 1860'da Asa Gray'e yazdığı bir mektupta, tavus kuşu kuyruğu görmenin onu hasta ettiğini yazdı. | TED | حتى تشارلز داروين، في عام 1860 أرسل خطاباً إلى اسا جراي كتب فيه أن منظر ذيل الطاووس جعله يمرض. |
| Heat'in yaşamı, yazdığı bir makale için onu takip eden Jameson Rook isimli bir muhabir sebebiyle biraz karmaşık. | Open Subtitles | الذي تتبّعها بالأرجاء من أجل مقال يكتبه. |
| - Her çizim, her not defteri, yazdığı ya da sakladığı her yazı. | Open Subtitles | ـ إيد، أن هذا مستحيلاً ـ كل متعلقاته الشخصية، كل رسمة، وكل كراسة وكل مقال كتبه أبني أو شرع في كتابته |
| Kiran'ın fotoğrafları, mektupları, telefon numaraları ve yazdığı son mektup. | Open Subtitles | صور لكيران وخطابات وأرقام هاتف وآخر خطاب هو الذي كتبه |
| Birinin e-postada yazdığı şeyin ya da telefonda konuşurken söylediği kelimenin gerçek olmasına gerek yok. | TED | هي في الاساس ليست الكلمات الحقيقيه التي قام شخص ما بكتابتها في رساله او قالها في مكالمه, |
| Frasier'ın yazdığı şeye henüz bakamadım bile. | Open Subtitles | أنا مَا نَظرتُ إلى المادةِ حتى فرايزر كَتبَ لي. |
| Bir şiir vardır çok ünlü bir İngiliz şairin yazdığı 19. yüzyılın sonunda | TED | هناك قصيدة مكتوبة من قبل شاعر انجليزي مشهور جداً في نهاية القرن 19. |
| Ya Johnny hakkında yazdığı berbat şeyler! | Open Subtitles | ولكن ماذا عن الأشياء الفظيعة التى يكتبها عن جونى |
| Teyzenin, yazdığı şeylerin farkında olduğuna emin misin? | Open Subtitles | هل أنتِ متأكدة أن عمّتكِ كانت تعلم ما الذي تكتبه ؟ |