| Burası Forest Gölü'ndeki yazlığı Demokratik Komite'nin iddia ettiği gibi Michagan'da değil. | Open Subtitles | هذا هو منزلها الصيفي في فورست ليك وليس في ميشيغان كما يدعي المجتمع الديمقراطي |
| yazlığı aldığımızda biz de aynı durumdaydık. | Open Subtitles | كان ذلك مشابهاً تماماً لما حدث لنا عندما أشترينا المنزل الصيفي |
| Yukarıda babamın yazlığı var. | Open Subtitles | هناك يقع بيت أبي الصيفي بالجوار |
| Joe... Ailesinin orada yazlığı var. Şansa bak. | Open Subtitles | أبويه كان بمتلكان بيتا صيفيا هناك |
| Tom'un orada bir yazlığı vardı. | Open Subtitles | ان توم يمتلك مكانا صيفيا هناك |
| - Dimitri'nin yazlığı mı varmış? | Open Subtitles | أنا لم أعرف أن ديميتري كان عنده بيت شاطئ |
| Başbakanın kendi yazlığı yok mu? | Open Subtitles | الا يوجد بيت صيفي خاص برئيسة الوزراء؟ |
| South Hampton'daki yeni yazlığı konuşuyoruz. | Open Subtitles | منزلنا الصيفي الجديد في ساوث هامبتون |
| Büyükbabamın Pearl Lakes'deki yazlığı. | Open Subtitles | منزل جدّي الصيفي في "بيرل ليكس". |
| Ve Seinfeld yazlığı şuradan beş ev solda. | Open Subtitles | ومنزل (ساينفيلد) الصيفي على بعد خمسة قصور على اليسار |
| Saklanmamız gerek. Annemin yazlığı. | Open Subtitles | كوخ والدتي الصيفي. |
| Goines Ailesi yazlığı çok uzakta. | Open Subtitles | (المنزل الصيفي لعائلة (جوينز بعيد جدا |
| M'in yazlığı. | Open Subtitles | ملجأ ( أم ) الصيفي |
| Ailemin Quonochontaug'da yazlığı vardı. | Open Subtitles | كان لأهلي بيت شاطئ ب"كوونوكونتاج", لذا.. |
| Aa, bir yazlığı vardı. | Open Subtitles | هناك بيت صيفي |