| 11 Şubat 2005 gecesi Kristen McKay ve James Hoyt arkadaşlarının nikâh töreninden ayrıldıktan sonra Hoyt'nin ailesine ait yazlık eve geri döndüler. | Open Subtitles | في ليلة فبراير يوم 11 عام 2005 كرستينا ميكي و جيمس هويت تركوا حفلة زواج صديق لهم وعادوا الى منزل عائلة هويت الصيفي |
| Sistem, aniden ve süpriz bir şekilde, yazlık buz örtüsünün yüzde 30 - 40'a kadar kaybediyor. | TED | و فجأة و بدون مقدمات، يفقد النظام من 30 إلى 40 بالمائة من غطاءه الثلجي الصيفي. |
| Savaş bölgesinde de yazlık alınır mı? | Open Subtitles | أوه يا له من أمر سئ الحظ إمتلاك بيت صيفي في منطقة حرب.و لكن كيف؟ |
| Biliyor musun, diğer yazlık işler kadar ödeme yapmıyorlar ama böylece fakir çocukları eğitebiliyorum Bir gülücüğün fiyatı olabilir mi? | Open Subtitles | أتعلمين إنها ليست كجميع الوظائف الصيفية في الأجر ولكنني أستمتع بلقاء بسمات أطفالنا التي لا تقدر بثمن |
| Kyoko, annemin gri yazlık şalı duruyor mu? | Open Subtitles | كيوكو هل ماتزال أمي تملك وشاح الصيف الرمادي؟ |
| Yarın gelip yeni yazlık evimi görmelisin. | Open Subtitles | لماذ لا تخرجي إلى ماليبو وترى بيتي الشاطئي الجديد |
| Summerwear 60'ların başında Jamaikadan bu ülkeye geldiğinde hava nasıl olursa olsun yazlık giyinmek konusunda ısrarcıydı ve hayatları hakkında bilgi edinmeye çalışırken anneme "Summerwear'e ne oldu?" | TED | عندما أتى ذلك الرجل من جامايكا في بداية الستينيات، أصرّ على ارتداء ملابس صيفية أيًا كان المناخ و خلال البحث عن حياتهم سألت أمي "ماذا حدث لذي الملابس الصيفية؟" |
| Köydeki yazlık evimizin üzerinden hızla geçen uçakları izlemeyi severdim. | TED | كنت أحب مشاهدة الطائرات المحلقة بسرعة فوق بيتنا الصيفي في الريف. |
| Biz de tam karımla beraber küçük yazlık evimize bakmak için çıkmıştık. | Open Subtitles | أنا وزوجتي ذاهبين للعناية ببيتنا الصيفي الصغير. |
| Bay Whyte yazlık evinde son derece güvende. | Open Subtitles | السّيد وايتي آمنُ جداً في منزله الصيفي الخاص. |
| yazlık ve kışIık evlerimize ilaveten, değerli bir arazisi vardı. | Open Subtitles | وبالإضافة إلى منزلنا الصيفي والشتوي، فقد كان لديه قطعة أرض ثمينة. |
| Arkadaşları, akrabaları, yazlık veya kışlık evi, onlara baktınız mı? | Open Subtitles | ماذا عن أصدقائه أو عائلته أو زملاؤه فى العمل؟ هل لديه منزل صيفي أو شتوي؟ |
| Amaç oysa bir yazlık al. | Open Subtitles | و أيضاً شراء منزل صيفي أو يمكنك محاولة تبني |
| yazlık prezervatiflerimin yanında. Narenciye aromalı. | Open Subtitles | مع الأوقية الذكرية الصيفية و الحبيبات الحمضية |
| Burada bir sürü kulübeler ve yazlık evler vardı. | Open Subtitles | هناك العديد من الاكواخ والمنازل الصيفية. |
| Bayan Vogler ve Alma yaz sonu doktorun yazlık evine taşınırlar. | Open Subtitles | في أواخر الصيف انتقلت السيدة فوجلر وألما الى بيت الطبيبة |
| yazlık evlerinin merdivenlerinden düşmüş. Yanlış odaya gitmişsin. | Open Subtitles | سقطت من على درجات سلم منزلها الشاطئي لا بد أنكِ ذهبت للغرفة الخاطئة |
| Timsah derisi çanta, desenli kumaş, yazlık ayakkabılar. Fransız Meyili'nde yaşadığımız düşünülürse çiftçiler ve ailemizden başkası onları görmeyecek. | Open Subtitles | حقيبة جلد تمساح، احذية صيفية |
| Saat onda, göl kenarındaki yazlık evde? | Open Subtitles | البيت الصيفى على البحبرة فى الساعة العاشرة ؟ |
| Bekar kadınlar yazlık evlere sinsice girip arkadaşlarının kocalarının çüklerini mi görmeyi umuyorlarmış? | Open Subtitles | النساء العازبات يطفن البيوت المطله على الشاطئ يتمنون رؤية أزواج صديقاتهن بدون ملابس |
| Adah Allen, Amelia'nın yazlık bölgelerinde buluşmanı istiyorum. | Open Subtitles | أدا ألين، أريدك أن تلتقي أميليا سومرلاند. |
| Silahı yazlık evin oradaki komşudan çaldım. | Open Subtitles | أنا سرقت المسدس من الجار في منزل الشاطيء |
| Evet ayakkabıları çıkardım, yazlık pantolonumun paçalarını kıvırdım kırışıklar lanet edecek. | Open Subtitles | أجل ، لقد خلعت حذائي طويت بنطال تخفيف الوزن الصيفيّ للأعلى اللعنة للتجاعيد |
| Cristina, Bernice'in yazlık okuma listesindeki... kitapları kendi kendine okumuş bile. | Open Subtitles | لقد قرأت كرستينا جميع الكتب التى كان يجب أن تقرأها بيرنيس صيفاً |
| Giysiler burada, bir tane İngiliz dokumalı ceket iki tane palto ve yazlık bir tane. | Open Subtitles | هاهي الفساتين معطف للملابس الإنجليزية وسترتين واحدة للصيف والأُخرى مُبطّنة |
| Yani, burada bir yazlık inşaat etmek istediğimi söylemiyorum, fakat ağaçlar gerçekten de ço sevimli. | Open Subtitles | حسنا أنا لم أقل أننى سأبنى منزلا صيفيا هنا لكن الأشجار تبدو فعلا جميله للغايه |
| Partilere akmış sonra da parti elbiselerini babası bulamasın diye yazlık eve saklamıştır. | Open Subtitles | وتزور النوادي الليلية وبدأ حفلة ملابسها في منزل الشاطئ لكي لا يجدها والدها |