| Ve şunu aklınızda tutun, yedi yaşındaki bir kızın söylediklerini baz alıyorsunuz. | Open Subtitles | ويتذكّر، أنت تسند هذا على كلمة البنت بعمر سبعة سنوات. |
| Ahlak zabıtasına yardım etmesi, yedi yaşındaki bir çocuğa bakabileceği anlamına gelmez! | Open Subtitles | أنْ يَكُونَ مخبرَ لشرطةِ الآداب. مُؤهّلُه من غير المحتمل لرَفْع بعمر سبعة سنوات! |
| yedi yaşındaki Picasso hayallerim yıkılmıştı. | TED | تحطمت أحلام بيكاسو الصغير ذي السبع سنوات الخاصة بي، |
| Bu an hiç eskimez, özellikle de sanatçı olmak isteyen yedi yaşındaki o küçük kız için. | TED | لا نمل أبدا من هذه اللحظة، بالأخص تلك الفتاة الصغيرة ذات السبع سنوات التي أرادت أن تكون فنانة. |
| İnan ya da inanma ama sinsi ve pislikler ve yedi yaşındaki bir kızı incitmeye çalışıyorlar. | Open Subtitles | صدِّقي هذا أو لا، لكنّهم أوغاد و ملاعين و هُمْ يحاولون إيذاء فتاة في السابعة من عمرها |
| Tamam. yedi yaşındaki çocuğunuzu arabayla okula götürdüğünüzü düşünün. | Open Subtitles | أنت مسافر إلى المدرسة رفقة ابنتك التي بالسابعة من عمرها |
| yedi yaşındaki küçük bir kilime benziyorsun. | Open Subtitles | تبدو كشخصية كرتونية صلصالية بعمر السابعة |
| Martha Crittendon'un yedi yaşındaki kızı annesinin kaybolduğu sabah bir kuzgun taradından saldırıya uğradığını iddia ediyor. | Open Subtitles | مارثا كريتيندون بنت بعمر سبعة سنوات... إدّعى هي هوجمت بالغراب في وقت سابق اليوم أمّها إختفت. |
| Bu sabah düğün provasında, çiçek taşıyan yedi yaşındaki kıza da "fahişe" dedi. | Open Subtitles | نعم نعم نعم .. هذا الصباح اثناء التدريب على الزفاف كلوديا دعت فتاة الزهور ذات السبع سنوات بالعاهرة |
| O yedi yaşındaki küçük kızın babasının olmaması. | Open Subtitles | الفتاة الصغيرة ذات السبع سنوات ليس لديها اب |
| Yani Na Na yeni bir kişilik değil yedi yaşındaki ben mi? | Open Subtitles | ... نانا انها ليست شخصية جديدة ولكنها انا بعمر السبع سنوات ؟ |
| yedi yaşındaki sen olan kişilik Na Na. | Open Subtitles | شخص يحمل صفاتكِ بعمر السبع سنوات |
| Tamam, hipertansif krizler geçiren yedi yaşındaki bir çocuğun ayırıcı tanısı ne? | Open Subtitles | حسناً، ما التشخيص لطفل في السابعة من عمره يعاني من أزمات ضغط مرتفع؟ |
| Tamam, hipertansif krizler geçiren yedi yaşındaki bir çocuğun ayırıcı tanısı ne? | Open Subtitles | حسناً، ما التشخيص لطفل في السابعة من عمره يعاني من أزمات ضغط مرتفع؟ |
| Tam gün yedi yaşındaki kardeşine bakmaya başladı. | Open Subtitles | أصبحت تعتني بفتاة بالسابعة من العمر بدوام كامل |
| - yedi yaşındaki mutlu kızın hasta bir çocuğa dönüşünü izlememi tasavvur edebilirsiniz. | Open Subtitles | ورأيتها تتحول من طفلة سعيدة بالسابعة من عمرها، لـأكثر الأطفال مرضاً، بما يفوق خيالك. |
| yedi yaşındaki birinin yeteneği olmaz. | Open Subtitles | لا أحد لديه موهبة بعمر السابعة |
| yedi yaşındaki bir çocuk. | Open Subtitles | صبي بعمر السابعة |