| Fırında yemeğim var. | Open Subtitles | لدي طعام للعشاء |
| - Tamam, evet, yemeğim var... - Tamam. | Open Subtitles | نعم، لدي طعام هنا حسناً |
| Evde yemeğim var. | Open Subtitles | لدي طعام في البيت |
| Olmaz, üç kere iptal edilmiş olan bir yemeğim var. | Open Subtitles | لا أستطيع لدي عشاء ألغيته بالفعل 3 مرات للأن |
| - Konu ne? Potansiyeli olan bir müşteriyle akşam yemeğim var ve bana katılman çok iyi olur. | Open Subtitles | لدي عشاء مع عميل محتمل، وأحبّذ أن تنضمي إلي. |
| James Paisley ve eşiyle bir müvekkil yemeğim var. | Open Subtitles | لدي عشاء عمل مع جيم بيزلي وزوجته |
| Umarım hakim bir an önce gelir. Öğle yemeğim var. | Open Subtitles | اتمنى أن تأتي القاضيه إلى هنا قريباً لدي موعد غداء |
| Kahretsin. Dinle, Archie, Öğlen yemeğim var birazdan. | Open Subtitles | يا للهراء , إسمع , أرتشي لدي موعد غداء |
| Bize yemeğim var. | Open Subtitles | "لدي طعام لنا" |
| Yapamam. Bir müvekkilim ile akşam yemeğim var. | Open Subtitles | لا أستطيع لدي عشاء عمل |
| Çok isterdim ama müvekkillimle yemeğim var. | Open Subtitles | أستطيع لكن لدي عشاء مع زبون |
| Nobu Malibu'da bir toplantı yemeğim var ve şimdiden geciktim. | Open Subtitles | لدي عشاء عمل مع (نوبو ماليبور) وقد تأخرت أصلاً |
| yemeğim var. | Open Subtitles | لدي عشاء |
| Kahretsin. Şehirde yemeğim var. | Open Subtitles | لدي موعد غداء في المدينه |
| Şehirde bir yemeğim var ve Amy dün gece telefonunu unutmuş, ben de ona geri getirebileceğimi düşündüm ve sadece nerede olduğunu bilmem gerekiyor. | Open Subtitles | لدي موعد غداء بالمدينة و، (آيمي) نسيت ...هاتفها الليلة الماضية، لذا أنا |