"yemek salonunda" - Translation from Turkish to Arabic

    • غرفة الطعام
        
    • في قاعة الطعام
        
    Akşam yemeği, saat 8:00 de, özel yemek salonunda. Open Subtitles العشاء يقدم في تمام الساعة الثامنة في غرفة الطعام الخاصة
    Anahtarlarımı yemek salonunda bırakmış olmalıyım. Open Subtitles لابد أني تركت المفاتيح على طاولة غرفة الطعام.
    yemek salonunda eksiğim var. Seni serviste kullanabilirim. Open Subtitles هناك عجز في غرفة الطعام وستعمل في هذه الغرفه
    Umarım herkes yemek salonunda bulunan yerel terbiyeli jambondan alır. Umarım engel olmuyorumdur. Open Subtitles جربوا بعض لحم الخنزير المحلي الذي ينتظركم في قاعة الطعام آمل أنني لست مقاطعا لأي شيء
    yemek salonunda birşeyler oluyor. Open Subtitles هناك شيء ما يحدث في قاعة الطعام
    Majesteleri, Büyük Kontes sizi yemek salonunda bekliyor. Open Subtitles فخامتك الكونتس لنجراد ينتظرك في غرفة الطعام
    Ana yemek salonunda sigara içilmemesi hakkında yeni bir kural var. Open Subtitles هناك لوحة جديدة لمنع التدخين في غرفة الطعام الرئيسية
    yemek salonunda konferans görüşmesi yapıyordum ve konuşma becerimi ilerletiyordum. Open Subtitles تلقيت دعوة لمؤتمر كنت في غرفة الطعام , امشي
    yemek salonunda konferans görüşmesi yapıyordum ve konuşma becerimi ilerletiyordum. Open Subtitles تلقيت دعوة لمؤتمر كنت في غرفة الطعام , امشي
    yemek salonunda ilgilenemem gereken işler var. Open Subtitles لدي أعمال ترتيبية في غرفة الطعام ينبغي أن أعتني بها.
    Senin bir yerlerde çaresizce kalmanı istemiyorum ki ben de böylece yemek salonunda lüks yemek planları yapabileyim. Open Subtitles لا أريدك أن تكوني بمكان يجعل منكِ تعيسة فقط لأحصل على وجبة فخمة في غرفة الطعام
    Başlangıç olarak yemek salonunda hizmetçilerin çalışmasına izin vermeli. Open Subtitles كبداية كان عليه أن يسمح للخادمات بالتقديم في غرفة الطعام
    Geçen hafta yemek salonunda sen almamış mıydın? Open Subtitles الأسبوع الماضي, في غرفة الطعام ألم تأخذها؟
    Saat 4'te iridoloğu ve 5'te iç dahiliyeciyi görmenizi istiyorum ve daha sonra yemek salonunda maydonoz çayınızı içmek için ara verebilirsiniz. Open Subtitles أوَدُّك ان تري المتخصص في القرنية في الرابعة و هتعمل غسيل قولوني في الخامسة وبعد ذلك يُمْكِنُ أَنْ تذهب على طول إلى غرفة الطعام الخفيفة لكأس من الشاي بالبقدنوسِ.
    "Özür dilerim. yemek salonunda bir kaplan var. Open Subtitles معذره يبدو أن هناك نمراً في غرفة الطعام
    Tekrar ediyorum, yemek salonunda bir sorunumuz var. Open Subtitles اكرر الوضع خطير في غرفة الطعام الرئيسية
    Hizmetçiler ve aile mutfak veya yemek salonunda olduklarında. Open Subtitles ...عندما يكون جميع الخدم وأفراد العائله في المطبخ أو في غرفة الطعام إذن كيري وأنا سنذهب إلى السياج
    Söyler misiniz, madame, cinayet saatinde eşiniz, Monsieur Harry ile birlikte yemek salonunda mıydı? Open Subtitles أخبرينى سيدتى وقت حدوث الجريمه زوجك كان فى غرفة الطعام (مع السيد (هارى
    Kadın çalışanlarımız var ama sadece yemek salonunda. Open Subtitles لدينا موظفات من الاناث في قاعة الطعام
    - yemek salonunda. Open Subtitles هي في قاعة الطعام.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more