| İki sene önce onunla yemekteydim ve kendisi büyük evlilik yüzüğüne sahipti ben de o yüzüğü parmağıma takıp çıkaramadım. | TED | تناولت العشاء معها منذ عامين و قمت بـ.. كان لديها خاتم زفاف حجمه كبيرا و وضعته فى إصبعي ولم أتمكن من نزعه. |
| Ve sanırım ben o gece Victoria ile yemekteydim. | Open Subtitles | وأعتقد أنني تناولت العشاء مع فيكتوريا الليلة التالية |
| Bir bankerle çok şık bir yemekteydim... ..partimle çok yakından ilgileniyor. | Open Subtitles | تناولت الغداء مع مسؤول في البنك وابدى اهتمام بالغ بحزبي وبي شخصيا |
| Karen'la üç saat önce yemekteydim. | Open Subtitles | أنا تناولت الغداء مع "كارين" ليس قبل ثلاث ساعات. |
| Kızım ve eski eşimle birlikte yemekteydim. | Open Subtitles | أتناول العشاء مع أبنتي وزوجتي السابقة |
| Hayallerimin kadını ile yemekteydim, ve ayrılmak zorunda kaldım. | Open Subtitles | أنا من يجب أن ينزعج كنت أتناول الغداء مع إمرأة أحلامي واضطررت للمغادرة |
| Tom cinayete uğradığı sırada ben Connecticut'ta bir arkadaşımla yemekteydim. | Open Subtitles | انظروا، عندما قتل (توم)، كنت في عشاء مع صديق في (كونيتيكت) |
| Kayınpeder ve valideyle havuz başında yemekteydim. | Open Subtitles | تناولت العشاء مع والدي زوجتي في فندق فور سيزونز ... |
| Geçen hafta sevgili Kumandan Ojukwa ile Paris'te yemekteydim. | Open Subtitles | لقد تناولت العشاء مع القائد الكبير "اوجوكو" في باريس الأسبوع الماضي |
| Önceki gece burada yemekteydim. | Open Subtitles | تناولت العشاء هنا تلك الليلة |
| Geçtiğimiz çarşamba Robert Craft ile yemekteydim. | Open Subtitles | تناولت الغداء مع (روبرت كرافت) الأربعاء الماضي |
| - Evet, onunla yemekteydim. | Open Subtitles | -نعم لقد تناولت الغداء معها. |
| Biraz önce Arthur Seldom ile yemekteydim. | Open Subtitles | (تناولت الغداء مع (آرثر سيلدوم |
| Microsoftta çalışan bir arkadaşla yemekteydim ve "Böyle bir çalışma yapmak istedik ama Google "hayır, bu bir tür beleşçilik" dedi, dedim | TED | كنت أتناول العشاء مع زميلي الذي يعمل بمركز أبحاث مايكروسوفت وقلت، "لقد أردنا القيام بهذه الدراسة، ولكن غوغل رفض ذلك، هذه مشكلة نوعا ما." |
| Cynthia'nın öldürüldüğü salı günü gece yarısına kadar yayıncımla yemekteydim. | Open Subtitles | إسمعي، يوم الثلاثاء ليلة قتل (سينثيا)، كنتُ بالخارج أتناول العشاء مع ناشري حتى بعد منتصف الليل. |
| Kardeşimle yemekteydim. | Open Subtitles | كنت أتناول العشاء مع أخي. |
| Kız arkadaşımla yemekteydim. | Open Subtitles | كنت أتناول الغداء مع صديقة لي |
| Olay günü Omaha'dan bir saat uzaklıkta Lincoln'de yemekteydim. | Open Subtitles | صباح ذلك اليوم، (كنت في عشاء في (لينكولن، والتي تبعد عن (أوماها) ساعة |