| Bu bizimdi. O kadar çay içtikten sonra birşeyler yememiz gerekiyordu. | Open Subtitles | لقد كانت لنا ، كان علينا أن نأكل شيئاً ليمتص الشاي |
| Her iki günde bir birazcık yememiz yeterlidir. | Open Subtitles | نحتاج أن نأكل كمية قليلة من الطعام كل يومين أو اكثر |
| Yani kim karar veriyor günde üç öğün yememiz gerektiğine. | Open Subtitles | من الذي قرر علينا أن نأكل 3 وجبات يومياً |
| Artık sadece yetiştirdiğimizi yememiz ya da mevsimleri beklememiz sözkonusu değil . | Open Subtitles | لن نحتاج بعد الآن أن نأكل محليا ً أو فصليا ً. |
| Çocuklarına onları nasıl yememiz gerektiğini öğretti. | Open Subtitles | علمنا و نحن أطفال كيف نأكلهم تضع القليل من الصلصة عليها |
| Cadı avlıyoruz ayı değil. Ayrıca yemek yememiz gerek. | Open Subtitles | إنّنا نصطاد ساحرات لا دببة كما علينا أنْ نأكل |
| Ama yemek yememiz lazım ve çocukta da sürüsüne bereket para var. | Open Subtitles | لكن علينا أن نأكل وذلك الفتى لديه أموال تخرج من أُذُنيه |
| Sonra da, Haşim'in kendisi tarafından lezzetli brokoli yememiz ve öğretilerini yerine getirmemiz gibi. | Open Subtitles | وبعدها, إختارنا الله شخصياً. كي نأكل البروكلي الشهي ونحفظ عهده. |
| Yani köpek dişlerini olma nedenini bir şekilde et yememiz gerektiği anlamına geldiği fikri aptalca. | Open Subtitles | إذاً، فكرة أنّ مجرّد تواجد الأنياب يعني بشكل ما أننا من المفترض أن نأكل اللحم، إنها سخيفة. |
| yememiz gerekiyor, Peter. Saat kaç biliyor musun? | Open Subtitles | يجب أن نأكل أفضل أتدرى كم الوقت الأن؟ |
| Görev sırasında yemek yememiz lazım. | Open Subtitles | لا يُفترَض أن نأكل أثناء العمل |
| Evet, ya biz? Bizim de yememiz gerekiyor. | Open Subtitles | نعم ، ماذا عنا نحتاج أن نأكل أيضاً ؟ |
| - Bizim sosisli yememiz yasak. Biz doğal besinlerle besleniyoruz. | Open Subtitles | ليس من المسموح لنا أن نأكل المقانق - نحن نتبع نظام الميكروبيوتيك في المنزل - |
| Bir gün Donner Geçidi'nde mahsur kalıp da at arabası şoförümüzü yememiz gerekirse ilk ısırığı sana veririm çünkü evliyiz biz. | Open Subtitles | إن علقنا في "دونر باس" وتعين أن نأكل سائق عربة طعامنا، سأعطيك اللقمة الأولى، لأننا متزوجان. |
| Bir gün Donner Geçidi'nde mahsur kalıp da at arabası şoförümüzü yememiz gerekirse ilk ısırığı sana veririm çünkü evliyiz biz. | Open Subtitles | إن علقنا في "دونر باس" وتعين أن نأكل سائق عربة طعامنا، سأعطيك اللقمة الأولى، لأننا متزوجان. |
| Sebebi bizim daha az yememiz değil. | TED | ليس لأننا نأكل أقل. |
| Testere talaşı yememiz gerekecek. | Open Subtitles | علينـا أن نأكل نشـارة الخشب |
| yememiz gerekiyor. | Open Subtitles | علينــا أن نأكل |
| Eh, bizim de birşeyler yememiz lazım. | Open Subtitles | ونحن نريد أن نأكل أيضاً |
| Yemeğimizi hücrede yememiz gerekiyor. | Open Subtitles | يجب أن نأكل في زنزانتنا |
| Arkadaş olmamız gerekir, birbirimizi yememiz değil. | Open Subtitles | أقصد من المفترض أن نصنع أصدقاء في المدرسة لا أن نأكلهم |