| Adamın sırtından pizza yemesine izin veriyor. İşte aşk bu. | Open Subtitles | أن تجعلي رجلاً يأكل البيتزا من مؤخرتكِ فهذا أمراً محبب |
| Bazı dillerin söz dizilimi, sözcüklerin herhangi bir şekilde sıralanmasına izin verir. Bazı dillerde ise bunu yapmak, kekin çocukları yemesine neden olabilir. | TED | بناء الجملة لبعض اللغات تسمح بأي ترتيب للكلمات بينما في لغات أخرى، فعل هذا ممكن أن يجعل المافن يأكل الطفل |
| Lütfen abur-cubur yemesine izin vermediğini söyle. | Open Subtitles | أخبرني رجاءً أنك لم تدعه يأكل الكثير من النفايات |
| Dinle, günahlarınla yüzleşmek bir şeydir onların seni canlı canlı yemesine izin vermek başka bir şey. | Open Subtitles | اسمع، إنه أمرٌ أن تواجه خطاياك وأمر آخر، أن تجعل خطاياك تأكلك حيّاً |
| Kadınları baştan çıkaranlarla iyi insanların yemek yemesine izin verdin. | Open Subtitles | تسمح لناس محترمين بالأكل مع سارقي الزوجات! |
| Insanlarin kendi kendilerini yemesine neden olan bir rahatsizlik siddetli cinsel bunalim nedeniyle | Open Subtitles | مرضاً يجعل الشخص يأكل نفسه،، بسبب القلق الجنسي الحاد. |
| Sebze yemesine dikkat edip iyi bir okulda okutursanız tamamdır. | Open Subtitles | حسنا، عدا عن تأكدي من أنه من يأكل خضرواته و أنه سيدخل إلى مدرسة جيدة .. نعم |
| Sadece bir şey kanıtlamak için, bir rakunun sizin çok, çok pahalı ayakkabılarınızı yemesine izin veren bir erkek. | Open Subtitles | رجل يدع راكون يأكل حذائك الخشبي الثمين للغاية فقط ليثبت وجهة نظره |
| Şeker ya da şaka oynamasına izin verirlerdi ancak... şekerleri yemesine izin vermezlerdi. | Open Subtitles | سمحوا لة بالذهاب ,لـخدعة أم حلوي لكـنهم أبداً لم يتركوة .يأكل أي من الحلوي |
| Neden Kral'ın, karısının önünde kendi kendine yemesine izin vermiyorsun? İzliyor. | Open Subtitles | لمَ لا تترك الملك يأكل بنفسه أمام زوجته فهي تشاهد |
| Mike daha önce yemediği için kalanı da onun yemesine herkes onay verdi. | Open Subtitles | والجميع وافق بأن على مايك أن يأكل من اللحم المقدد لأنه لم يجربه قبلًا |
| O çok korktuğun zombi hızcının beynini yemesine izin vermeliyim. | Open Subtitles | تعين أن أترك ذلك الزومبي المتسارع يأكل عقلك. |
| Sınıfımdaki en yetenekli yazarın, bayat, peynirli bir sandviç yemesine izin veremem tamam mı? | Open Subtitles | ... لن ادع أكثر طالب موهبة فى فصلى يأكل بعض شطائر الجبن القديمة |
| Yatakta yemesine izin vermiyoruz. | Open Subtitles | نحن لا ندعه يأكل في سريره |
| Bayan Aldrin, lütfen onların Bayan'ı yemesine izin vermeyin. | Open Subtitles | سيده (آلدرين)، أرجوكِ لاتجعلي (إم إم) يأكل الآنسه |
| Bayan Aldrin, lütfen onların Bayan'ı yemesine izin vermeyin. | Open Subtitles | سيده (آلدرين)، أرجوكِ لاتجعلي (إم إم) يأكل الآنسه |
| Yatakta yemesine izin vermiyoruz. | Open Subtitles | نحن لا ندعه يأكل في سريره |
| Senin gibi bir erkeğin Ha Ni'nin hazırladığı sefertasından yemesine izin veremem. | Open Subtitles | لا يمكنني أن أدع شاب مثلك يأكل (الدوشيراك المعد من قبل (ها ني |
| Belki vahşi hayvanların seni yemesine müsaade ederim. | Open Subtitles | ارغب بان اترك الوحوش تأكلك |
| 50 bin dolar o rüzgâr gülünün altında değilse Frank seni boğazına kadar toprağa gömüp çöl canlılarının canlı canlı yemesine izin vereceğim. | Open Subtitles | فرانك)، إذا لم تكن الخمسين ألف دولار) ... تحت تلك الطاحونة ... فسوف أقوم بدفنك حتى رقبتك وسأدع الحيوانات الصحراوية تأكلك وأنت على قيد الحياة |
| Sam'a benzeyen bir kek yapmışlardı. Hiç birimizin yemesine izin vermemişti. | Open Subtitles | لم يسمح لنا بالأكل منها وظل يحدق بها |