| bahse girerim sismik cihaz bu hat üzerinde bir yerdedir. | Open Subtitles | أوقن أنّ الجهاز الزلزاليّ في مكان ما داخل ذلك المحيط. |
| bahse girerim sismik cihaz bu hat üzerinde bir yerdedir. | Open Subtitles | أوقن أنّ الجهاز الزلزاليّ في مكان ما داخل ذلك المحيط. |
| Şimdi, kemik ikisi arasında bir yerdedir ve bizim laboratuarımızda üzerinde çok çalıştığımız dokulardan biridir. | TED | الآن، العظام هي في مكان ما بين بين، وهي واحدة من الأنسجة التي نعمل عليها كثيراً في مختبرنا. |
| Gözün alabildiğine şey. Aynanız parlıyorsa kesin orada bir yerdedir. | Open Subtitles | إذا كانت مرآتكم تلمع، سوف تكون هناك في مكانٍ ما. |
| Muhtemelen gümüş madeni dedikleri yerdedir. | Open Subtitles | إنهم يختبؤون في مكان ما ربما في ذلك المكان الذي يطلقون عليه منجم الفضة الخاص بهم |
| - Emini burada bir yerdedir. | Open Subtitles | حَسناً، أَنا متأكّدُ هو حول هنا في مكان ما. |
| Elektrik hattı muhtemelen yerin altından dış duvarı takip ediyordur. Yani dışarıda bir yerdedir. | Open Subtitles | مما يعني أنها في مكان ما في الأرض المجاورة |
| Dışarıda bir yerdedir, tamam mı? Git onu ara. | Open Subtitles | انا واثق بأنها خارجا في مكان ما فقط ابحث عنها |
| - Eminim oralarda bir yerdedir. | Open Subtitles | لقد اشتريته اليوم أنا متأكد أنه في مكان ما |
| Eminim iletişime geçebileceğimiz bir yerdedir. | Open Subtitles | لا بد أنها في مكان ما حيث يمكننا الاتصال بها. |
| Bizi bu işten kurtaracak bir plan varsa bu güğümün içinde bir yerdedir. | Open Subtitles | إذا كان هناك أية خطةٍ تخرجنا من هذا المأزق فهي في مكان ما في علبة الأسرار هذه |
| Çünkü eminim, hala buralarda bir yerdedir. | Open Subtitles | لاني متأكد انه لا يزال بالجوار هنا في مكان ما |
| Bekle sen. Buralarda bir yerdedir. Tatlım, alt tarafı sessiz sinema. | Open Subtitles | لحظه واحدة أعتقد انها في مكان ما هنا عزيزتـي أنهـا مجرد لعبه |
| Eşim buralarda bir yerde olacaktı. Cine yakın bir yerdedir zannımca. | Open Subtitles | إن زوجتي في مكان ما قريب من مصبّ النبيذ ، على ما أظن |
| Belki de katilin aradığı her ne ise hala buralarda bir yerdedir. | Open Subtitles | ربما أين كان مَن كان القاتل يبحث عنه لايزال هنا في مكان ما |
| Burada olduğunu biliyorum. Getirmiştim. Burada bir yerdedir. | Open Subtitles | أعلمُ أنّها هنا، فقد أحضرتُها إنّها هنا في مكانٍ ما |
| - Kardeşi becerememiş. Oralarda bir yerdedir. | Open Subtitles | الأخّ فقد وعيه ولا يزال ساقطٌ في مكانٍ ما. |
| Eminim faturası evde bir yerdedir. | Open Subtitles | أنا متأكدة أن الفاتورة في مكانٍ ما بالمنزل |