| Efendim, bu güvenliğiniz için. Bu binanın güvenliği için ne gerekiyorsa yapın. Çünkü ben bir yere gitmiyorum. | Open Subtitles | قم بما ينبغي عليك فعله للتأكد من تأمين المبنى لأنني لن أبرح مكاني |
| Onunla kalırsam, onu koruyabilirim. O yüzden bir yere gitmiyorum. | Open Subtitles | إن بقيت معها، فبإمكاني حمايتها لذا لن أبرح مكاني |
| Bana 55.000 dolar borcun var ve alana kadar da bir yere gitmiyorum. | Open Subtitles | ،أنت تدين لي بـ55 ألف وأنا لن أغادر من هنا حتى أحصل عليها |
| Bu aileye bakabileceğinden emin olmadan hiçbir yere gitmiyorum. | Open Subtitles | لن أبارح مكاني حتى أعلم بأنك قادرة على الإعتناء بهذه العائلة |
| Hiçbir yere gitmiyorum. 30 sezondur bu karedeyim ve ayrılmıyorum. | Open Subtitles | لن أرحل لأي مكان ، كنت بهذه المقصورة لـ30 موسم ، ولن أرحل عنها الآن |
| Soruma cevap almadan bir yere gitmiyorum. | Open Subtitles | لَنْ أُغادر حتى أَحْصلُ على جوابِ لسؤالِي. |
| Milli muhafiz ya da SWAT ekibi göndermeleri gerek çünkü ben hiçbir yere gitmiyorum. | Open Subtitles | سيحتاجون لكي يرسلوا الحرس الوطني و فريق اقتحام سريع لأني لن أذهب لأي مكان |
| Bak dostum, tüm bunların ne olduğunu anlatana kadar seninle hiçbir yere gitmiyorum. | Open Subtitles | لن أبرح مكاني حتّى تخبرني بغرض هذا الطلب. |
| Bedava kahvemi almadan hiçbir yere gitmiyorum! | Open Subtitles | لن أبرح مكاني طالما لم آخذ قهوتي المجانية! |
| Bana neler olduğunu anlatmadan hiç bir yere gitmiyorum. | Open Subtitles | لن أبرح مكاني حتى تخبرينني ماذا يجري. |
| Ama bütün vitamin ve minerallerinizi alana kadar buradan bir yere gitmiyorum. | Open Subtitles | ولكنّي لن أغادر إلى أنْ تحصلان على كافة الفيتامينات والمعادن اللازمة لجسديكما |
| Hiçbir yere gitmiyorum. Babam gelip beni alacak. | Open Subtitles | لن أغادر المكان ، سوف يحضر أبي ليأخذني من هنا |
| Jean-Pierre Duma, Haitiye dönüp yaptıklarıyla yüzleşmeden, ben hiçbir yere gitmiyorum. | Open Subtitles | لن أغادر حتى يعود جون بيير دومان إلى هاييتي ويواجه ما ارتكبه |
| Neler olduğunu söyleyene kadar hiçbir yere gitmiyorum. | Open Subtitles | لن أبارح مكاني الى أن تُخبريني ما الذي يحصل هنا ؟ |
| - İstediğimi alana kadar bir yere gitmiyorum. | Open Subtitles | أنا لن أرحل من هنا حتى أحصل على ما جئت لأجله |
| Belki canın sıkılacak ama paramı almadan hiçbir yere gitmiyorum. | Open Subtitles | حافظي على هذا ،ولكنّي لن أُغادر بدون أموالي أفهمتِ؟ |
| Buradayım. Tam buradayım. Hiç bir yere gitmiyorum. | Open Subtitles | إسمع, أنا هنا, أنا هنا, لن أذهب لأي مكان |
| Git ve paramı getir. Hiçbir yere gitmiyorum. Sen deli misin? | Open Subtitles | اذهب واحضر الباقي، لن أتحرك من مكاني، هل جننت؟ |
| Bak, sen birine haber verene kadar hiçbir yere gitmiyorum. | Open Subtitles | انظري لن اذهب الى اي مكان حتى تتصلي بشخص ما |
| Artık bu son buluyor. Çünkü hiçbir yere gitmiyorum. | Open Subtitles | لكن ذلك سينتهي الآن، لأنّي لن أبارحك. |
| Sen bana neler döndüğünü söyleyene kadar hiçbir yere gitmiyorum. | Open Subtitles | أنا لن أذهب إلى أي مكان حتى تخبرني ما يحدث. |
| Bir yere gitmiyorum, buna alış. Burada kalıyorum. | Open Subtitles | أنا لن أذهب لأى مكان, لذا إعتد على ذلك, سأظل هنا |
| Seninle hiçbir yere gitmiyorum. Beni sürekli yargılıyorsun! | Open Subtitles | لن أذهب لمكان معك أنت كثيرة الحكم على الآخرين |
| Kazığın akıbetini öğrenmeden hiçbir yere gitmiyorum. | Open Subtitles | لن أبارح مكاني ريثما أعرف مكان وتد السنديان الأبيض. |