| Ajan yerleştirdiler, belgeleri çaldılar, vs. vs. | Open Subtitles | زرعوا الجواسيس و سرقوا الوثائق و فعلوا أكثر من ذلك بكثير | 
| Bombayı göğsüne yerleştirdiler. Saptayıcı gibi bir şey. | Open Subtitles | لقد زرعوا القنبله فى صدره,فى شكل منظم للنبض | 
| Seni küçük bir polis yardakçısı gibi yerleştirdiler. | Open Subtitles | زرعوا تحب عميلا القليل إدارة البحث الجنائي. | 
| Bunu iptal etmeliyiz. Binaya güvenlik kameraları yerleştirdiler. | Open Subtitles | علينا أن نلغي الأمر لقد وضعوا كاميرات أمن | 
| Bandı ve diğer kanıtları odasına yerleştirdiler. | Open Subtitles | لقد وضعوا الشريط اللاصق بحجرته وكل تلك الأدلة | 
| Mezarın yakınında kabaca taştan bir mihrap yaptılar ve üzerine demir bir haç yerleştirdiler. | Open Subtitles | وبنوا مذبح حجارة سميك على القبور ووضعوا فوقه صليباً حديدياً | 
| Onlarla iletişim kurmamı istiyorlar. Bu yüzden planları kafama yerleştirdiler. | Open Subtitles | يريدون مني البقاء على اتصال معهم لذا وضعوا هذه الخطط في رأسي | 
| Dinle, olay mahalline delil yerleştirdiler. | Open Subtitles | إستمع إلي, لقد زرعوا دليلاً في مسرح الجريمة | 
| Zihnime bir şeyler yaptılar, belki belki beynime bir şey yerleştirdiler. | Open Subtitles | ...لقد عبثوا بعقلي، ربّما ربّما زرعوا شيئًا في دماغي | 
| Doğumundan sonra onu vücuduna yerleştirdiler. | Open Subtitles | لقد زرعوا ذلكَ بداخلكِ عندَ ميلادكِ | 
| Cody'ye zihin-kontrol aygıtı yerleştirdiler... | Open Subtitles | لقد زرعوا في كودى اداة سيطرة عقلية ... | 
| Beynime çip yerleştirdiler doktor | Open Subtitles | لقد وضعوا رقاقة في رأسي أيها الطبيب | 
| Sana o izleme aygıtını yerleştirdiler. | Open Subtitles | لقد وضعوا عليك اداة تتبع | 
| Sana o izleme aygıtını yerleştirdiler. | Open Subtitles | لقد وضعوا عليك اداة تتبع | 
| İçime bir şey yerleştirdiler. | Open Subtitles | لقد وضعوا شئيا بداخلى | 
| Max'in dairesine kameralar yerleştirdiler. Bunu söylediler mi sana? | Open Subtitles | لقد وضعوا كاميرات في شقة (ماكس) هل أخبروكَ بشأن ذلك ؟ | 
| Bisiklet ve yürüyüş yolları arasına çiçekler yerleştirdiler, dere kenarına banklar koydular. Böylece çocuklar arkadaşlarıyla oturabilirlerdi ve suyun huzuruyla eğlenebilirlerdi. | TED | فقد وضعوا الزهور بين طريقي الدراجات الهوائية والمشي، ووضعوا المقاعد على ضفاف جدول المياه، ليتمكن الأطفال من الخروج مع أصدقائهم والاستمتاع بسكون مياه الجدول. | 
| Zor olacak, çünkü Almanlar bunu bekliyor, fazladan koruma yerleştirdiler. | Open Subtitles | الألمان توقعوا ذلك ووضعوا حراسه زياده | 
| Onlar da her haber merkezine, bütün büyük televizyon ağına kamuya giden içeriği filtrelemek için ajanlar yerleştirdiler. | Open Subtitles | لذا وضعوا العملاء في كل غرفة أخبار في كل شبكة تلفزيون رئيسية لتصفية المخرجات لأجل الشعب | 
| Bu yüzden cihazı sizin aracınıza yerleştirdiler. | Open Subtitles | لذا وضعوا متعقب على سيارتك |