| Sadece öğrenmek için yeterli zamanım yoktu. | Open Subtitles | إنني فقط لا أملك الوقت الكافي لأكتشفها بعد |
| Sanki bir parti planlamak için yeterli zamanım olmadığını düşünüyorum. | Open Subtitles | اعتقد فقط انني لا أملك الوقت الكافي للتحضير لحفلة |
| Bitirmek için yeterli zamanım yoktu. | Open Subtitles | لم يكن لدي الوقت الكافي , لذا لم استطع انهائة |
| Bir hoşçakal demek için yeterli zamanım olsun. | Open Subtitles | اعطني الوقت الكافي لأقول وداعــــاً. |
| Bu sırada benim de Reader's Digest ve Country Living dergilerine aboneliğimi iptal ettirmek için yeterli zamanım olur. | Open Subtitles | و هذا سيعطيني الوقت الكافي لإلغاء اشتراكي في مجلة "ريدرز دايجست" ومجلة "كانتري ليفينج" |
| yeterli zamanım var demek. | Open Subtitles | نعم... الحصول على الوقت الكافي |
| yeterli zamanım var demek. | Open Subtitles | نعم... الحصول على الوقت الكافي |