| Ama koma olayın tıbbi yetersizlik sinyalini çalar ve avukatlar çıkagelir. | Open Subtitles | لكن الغيبوبة تفوح منها رائحة عدم الكفاءة الطبية وهذا يستغله المحامون |
| Bu vakada sergilenen yetersizlik seviyesi işte bu kendi başına bir sihir numarası. | Open Subtitles | مستوى عدم الكفاءة الظاهر في هذه القضية بمثابة أمر سحري بذات نفسه |
| Bu vakada sergilenen yetersizlik seviyesi işte bu kendi başına bir sihir numarası. | Open Subtitles | مستوى عدم الكفاءة الظاهر في هذه القضية بمثابة أمر سحري بذات نفسه |
| Çünkü çok önemli bir yetersizlik için geldim. | Open Subtitles | لأنّني اكتشفت اللحظة، أنّني أعاني من حالة خطيرة من عدم الكفاءة |
| Cinsel yetersizlik artık boşanmaların bir numaralı sebebi. | Open Subtitles | إنّ عدم الكفاية الجنسيّة تُعتبر الآن السبب رقم واحد للطلاق. |
| Otorite olup emir vererek yetersizlik hislerini... örtbas ediyorlar. | Open Subtitles | يغطون حسهم بعدم الكفاءة بالتسلط اصدار الاوامر |
| Şimdiye kadar cinsel yetersizlik üzerine araştırma yaptığınıza dair hiçbir fikrim yoktu. | Open Subtitles | إنّك متعمّقة كثيراً في البحث عن عدم الكفاءة الجنسية. |
| Evet Peter ilkesi, yetersizlik gösterdiğin seviyeye kadar yükseldin. | Open Subtitles | صحيح, إنه مبدأ بيتر انتِ ارتفعتِ إلى مستوى عدم الكفاءة |
| yetersizlik suçlamasıyla beni kovabilirler, değil mi? | Open Subtitles | يمكن وهم يطلقون لي لعدم الكفاءة ؟ |
| - Burada çok fazla yetersizlik var. | Open Subtitles | هناك فقط الكثير من ... عدم الكفاءة |
| Pearl Harbor soruşturması devam ederken askeri yetersizlik hakkında şüphe duyulacak zamanda değiliz. | Open Subtitles | باستمرار التحقيق بشأن ميناء (بيرل) الوقت الآن ليس مناسباً .لاثارة تساؤلات حول ضعف الكفاءة العسكرية |
| Ben cinsel yetersizlik kitabından konuşmak istemiştim onu canlandırmaktan değil. | Open Subtitles | كنت أرغب في الحديث عن كتاب عدم الكفاية الجنسية، وليس تمثيلها. |