| Shirley sebze yetiştirdiklerini ve bir süt keçileri olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | شيرلي تقول أنهم يزرعون الخضراوات و أن لديهم واحدة من الماعز تعطي اللبن |
| Otu artık lokantalarda yetiştirdiklerini mi düşünüyorsun? | Open Subtitles | هل تقولين أنّهم يزرعون الماريوانا خلف المطعم الآن ؟ |
| Zihuatanejo'da epey mısır yetiştirdiklerini söyledi. | Open Subtitles | قال أنهم يزرعون الكثير من الذرة في "زيهواتانيجو". |
| Ve insanlar kendi yetiştirdiklerini yiyip, kendi inşa ettikleri evlerde yaşayınca, orada olacağım. | Open Subtitles | وعندمايتناولالناسالطعامالذى زرعوه... ويعيشونفي المنازلالتىشيدوها... سأكون هناك أيضاً |
| Ve insanlar kendi yetiştirdiklerini yiyip, kendi inşa ettikleri evlerde yaşayınca, orada olacağım. | Open Subtitles | وعندمايتناولالناسالطعامالذى زرعوه... ويعيشونفي المنازلالتىشيدوها... سأكون هناك أيضاً |