| Eskiden bu Yetimhane çocuk kahkahaları ve oyun sesleriyle çınlardı. | Open Subtitles | لقد كان دار الأيتام ملئ بضحكات الأطفال و لِعب الأطفال |
| Ben söyleyeyim; 16 yıllık Yetimhane hayatının efkârı. | Open Subtitles | سأقول أنهُ قد عانى ستة عشر عاماً في دار الأيتام. |
| Bu yüzden, yeni bir Yetimhane kurmak ve o çocukları kurtarmak, onlara yeni ve güvenli bir ev vermek için yerli gruplarla ve yerel yetkililerle beraber çalıştım. | TED | لذلك عملت مع فريق محلي والسلطات المحلية لبناء دار أيتام جديد وإنقاذ الأطفال كي أمنحهم منزلًا آمنًا جديدًا. |
| Yetimhane müdürüde görmek isteyeceğiniz bir şeyi var! | Open Subtitles | مديرة ملجأ الأيتام لديها شئ يجب أن تلقي نظرة عليه |
| Bizim, geldiğini düşündüğümüz Yetimhane onu tanımıyor. | Open Subtitles | الملجأ الذي قالت أنها قادمةٌ منهلا يعرفون عنها شيئاً |
| Bir Yetimhane işletiyorum ve çocuklar dinazor oyuncaklarınıza bayılıyor. | Open Subtitles | أدير دار للأيتام ، و الاطفال يحبوا دمي الديناصور خاصتكم |
| Senin yaşadığın Yetimhane binasının arka tarafında... genelev işlettiğini biliyor muydun? | Open Subtitles | أتعرفين الميتم الذي عشت فيه؟ خلفه كانت امرأة تدير ماخوراً |
| Eski erkek arkadaşların, neyi yanlış yaptıklarını düşünüp ağlayabilecekleri, temiz ve güvenli bir Yetimhane. | Open Subtitles | ميتم كبيرة حيث أصدقائهن القديم يمكن أن نفكر في ما فعلوه خطأ والبكاء أنفسهم الى النوم في بيئة نظيفة وآمنة. |
| Rahibeler senin Yetimhane dışında daha mutlu olacağını düşünüyorlar. | Open Subtitles | الراهبات إقترحن أنه يمكن ان تكون سعيداً خارج دار الأيتام هذه |
| - Okul mu? Beni aptal mı sanıyorsun. Yetimhane için olandan bahsediyorum. | Open Subtitles | لا يمكنك أن تخدعني، أعرف بأمر دار الأيتام لن أرتدي بذلةً |
| Yetimhane kayıt defterini de bırakayım dedim, bahanesi olsun diye - ...tüm patırtı koptuğu vakit. | Open Subtitles | كنت سأستخدم كتاب دار الأيتام كعذر عندما حدث كل هذا |
| Yetimhane ve Anna ile ne yapmak istediğini bilmiyorum. | Open Subtitles | لا أعرف ما يريد فعله مع دار الأيتام وآنا |
| Bunun buradaki tek dandik Yetimhane olduğunu mu söylüyorsun? | Open Subtitles | هل تظن بأن هذا هو دار الأيتام الوحيد في هذا المكان؟ |
| İnsanlar az çalışmak, daha nazik olmak ve öksüzler için Yetimhane açmak ister. | Open Subtitles | يتمنون لو كانوا عملوا أقل لو كانوا ألطف لو كانوا افتتحوا دار أيتام للقطط الصغيرة |
| İnsanlar az çalışmak, daha nazik olmak ve öksüzler için Yetimhane açmak ister. | Open Subtitles | يتمنون لو كانوا عملوا أقل لو كانوا ألطف لو كانوا افتتحوا دار أيتام للقطط الصغيرة |
| Eğer yakalanırsak bizi atacakları yer Yetimhane olmayacak. | Open Subtitles | إن تم اكتشافنا, فلن يكون هناك دار أيتام يضعوننا فيه, |
| Yetimhane günlerime dönmek çok kötüydü. | Open Subtitles | أعرف حادث شيء السيئ ظهر ثم في ملجأ الأيتام |
| Yetimhane günlerimden bir arkadaşım, dün gece kayboldu. | Open Subtitles | صديق لي ممن كبروا في ملجأ الأيتام إختفى ليلة أمس. |
| Bu Yetimhane'deki son günümüzde adamın biri bana bebeğini uzattı ve, "Oğlumu yanında götürür müsün?" | TED | علي أي حال، في اخر يوم في الملجأ ناولني رجل طفله وقال، "هلا أخذت ابني معك؟" |
| Yetimhane yaptığını iddia ettiğin araziye benziyor ama ortada Yetimhane yok. | Open Subtitles | يبدو أنّه الموقع الذي تدّعي أنّك بنيت فيه دار للأيتام، إنّما ليس هناك أيّ دار للأيتام. |
| Yetimhane de en iyi yere sahip değildim. | Open Subtitles | لم يكن لدي الزاوية الكافية للمشاهدة في ذلك الميتم |
| Bana söylemek istediğin başka Yetimhane çocukları var mı? | Open Subtitles | هل من أطفال ميتم آخرين في الخارج تريدين إخباري عنهم؟ |
| Özel bir not yazdım, bunu Yetimhane müdürüne vermek isterim. | Open Subtitles | لقد كتبت رسالة أرجو أن تعطيها للمسئوليين عن الايتام |
| Ve de Navona Meydanı'ndaki Yetimhane artık Kardinal sarayı oldu. | Open Subtitles | ودار الأيتام في ساحة نافونا انه الآن قصر الكاردينال. |
| Yetimhane dışında olmayı tercih ettiğini söylemiyorsun, değil mi? | Open Subtitles | أنت لا تَقُولُ بأنّك تُفضّلُ أَنْ لا تَكُونَ في ملجأِ الأيتام ، أليس كذلك؟ |
| Burası Yetimhane ve sen de bir yetimsin. | Open Subtitles | انه ليس اكثر من ملجا ايتام وانت فقط يتيم عادي |