| Jean-Baptiste, Madam Gaillard'ın yetimhanesine yerleştirildi. | Open Subtitles | وجين بابتيست بموجب أمر رسمىّ أودع فى دار أيتام السيدة جايارد |
| EA Sports'la yaptığımız lisans anlaşmasından kazandığımız paranın yüzde otuzu muhtaç keş bebeklerin yetimhanesine harcanacak. | Open Subtitles | وهكذا، 30 بالمئة من أموال الترخيص مع شركة ألعاب الفيديو سنشيّد بها دار أيتام للأطفال المدمنين |
| Bebeği Shelbyville yetimhanesine bıraktık, ve onu birdaha görmedim. | Open Subtitles | تركنا الطفل في دار أيتام (شيلبيفيل) ولم أره أبداً |
| Film gelirlerinin bir kısmı Knuckle Beach yetimhanesine gidecek. | Open Subtitles | "نسبة من أرباح الفيلم" "سيخصّصُ لـ دعمِ دار أيتام (كينيكل بيتش)" |