| O tür bir param yok benim. - Bu benim sikimde değil. | Open Subtitles | ليس لدي هذا القدر من النقود أنت يا بادري لا تتلاعب بي |
| Kocam beni istemiyor. Çocuğum da yok. Benim ne sorunum olduğunu biliyor musun? | Open Subtitles | زوجي لا يريد علاقة معي ليس لدي طفل تعلمين ما هي مشكلتي ؟ |
| Yatak sorunum yok benim. Beni rahatsız eden bir şey yok! | Open Subtitles | ليس لدي مشاكل حجره نوم , ليس هناك ما يزعجني في حجره نومي |
| Hiçbir fikrim yok. Benim esas endişem kızın yardım alması. | Open Subtitles | ليس لديّ أدنى فكرة، إهتمامي الأساسي أن تحصل الفتاة على المساعدة |
| Hayır, bu malla hiçbir alakam yok benim. Yo! Neden silahları indirmiyoruz? | Open Subtitles | ليس لي دخل في هذا، لماذا لا نضع الأسلحة جانباً و نهدأ |
| Benden önceki, müdür Johnson ve Blackwell gibi, davranış programlarım yok benim. | Open Subtitles | على خلاف أسلافِي المأمور جونسن والمأمور بلاكويل أنا لا أملك برامج توجيهيه. |
| Keşke benim kaltak acele etse biraz. Burada oturmaya zamanım yok benim. | Open Subtitles | أتمنى أن يسرعن عاهراتي ليس لدي وقت لأبقى هنا |
| Senin kimse için vaktin yok, benim de senin için yok. | Open Subtitles | ليس لديك وقت لأحد لذا أنا ليس لدي وقت لك |
| Yüzdelikler için tartışmaya hiç niyetim yok benim. | Open Subtitles | ليس لدي وقت كاف للتفاوض لأساوم على النسب |
| Sizde olduğu kadar zamanım yok benim eski dosyalara bakmak için. | Open Subtitles | لذا ليس لدي وقت كثير مثلكما لأخوضبقضاياقديمة. |
| - Evim yok benim. - Hayır, var. Bir evin ve bir ailen var. | Open Subtitles | ليس لدي منزل بالطبع لديكي, لديكي منزل و عائلة |
| Aslında adım yok benim. O yüzden boş verin onu. | Open Subtitles | عملياً، ليس لدي اسم اول لذلك لا تقلق حيال اسمي الاول |
| Dostum, o kadar param yok benim. | Open Subtitles | أتعلم يا أخي ، ليس لدي دولارات متبعثرة في كل مكان |
| -Jenny, gel hadi. -Agnes! Zamanım yok benim. | Open Subtitles | جيني تعالي آغنيس , يا الهي ليس لدي وقت لذلك ماذا ؟ |
| hayır efendim. Rehine pazarlığı ile ilgili eğitimim yok benim. | Open Subtitles | كلاّ يا سيّدي، ليس لديّ أيّ تدريب في التفاوض على الرهائن. |
| Bak, dışarıda ölen insanlar var. Birkaç yaram yüzünden ağlayacak zamanım yok benim. Tamam. | Open Subtitles | إسمع، هناك أناس يُقتلون بالخارج، ليس لديّ وقت للبكاء على بضعة نُدوب. |
| Tek bir arkadaşım yok benim. | Open Subtitles | أتمنى أن أقول أن لديّ صديق مفضل، لكن ليس لديّ. |
| Kimsem yok benim. Yalan söyledim. | Open Subtitles | ، أنا ليس لي أحد لقد كذبت عليك |
| Benden önceki, müdür Johnson ve Blackwell gibi, davranış programlarım yok benim. | Open Subtitles | على خلاف أسلافِي المأمور جونسن والمأمور بلاكويل أنا لا أملك برامج توجيهيه. |
| Benim değerli bir şeyim yok, benim olan tek şey kedim. | Open Subtitles | ليس لديَّ شيء قيم، هذا القط هو كل ما أملك. |
| Size bin kez söyledim. Kız arkadaşım yok benim. | Open Subtitles | لقد قلت لك الف مرة, انه ليس لدىّ صديقة |
| Bir striptizcinin vereceği akıla ihtiyacım yok benim. | Open Subtitles | أنا لَستُ بِحاجةٍ إلى لا متعرّيةَ يُخبرُني كيف للتَصَرُّف. |
| Tekli sekse yetecek kadar enerjim bile yok benim. Delilik bu. | Open Subtitles | ليست لدي الطاقة حتى لِعلاقة أُحادية، هذا جنون |
| Gücüm falan yok benim. | Open Subtitles | لم أمتلك أي مقدرة. |