"yoktur ve" - Translation from Turkish to Arabic

• لا يوجد

Çoklu evrenin çoğunda hiçbir şey yoktur ve biz fizik kanunlarının bir şeylerin olmasına izin verdiği birkaç yerden birinde yaşıyoruz.
في غالب الكون المتعدد لا يوجد شئ، ونحن نعيش في واحد من الأماكن القليلة حيث تسمح قوانين الفيزياء بوجود شئ ما.

Bu gezegene hızlı bir kadın yoktur ve asla da olmamıştır.
لا يوجد شيء اسمه انثى سريعة .. انهن لسن سريعات فحسب ..

Kayba karşı bir duyarlılık yoksa aşk diye bir şey de yoktur, ve o çaresizliğin hayaleti samimiyetin lokomotifi olabilir.
لا يوجد حب دون ترقّب الخسارة، و هذا شبح اليأس يمكن أن يكون الدافع للمودة.

Yani bir karınca kolonisinde yönetici yoktur ve merkezi kontrolün olmadığı böyle tüm sistemler çok basit etkileşimlerle düzenlenirler.
في المستعمرة، لا يوجد صاحب سلطة، وكل الأنظمة الشبيهة بدون تحكم رئيسي يتم تنظيمها باستخدام تواصلات بسيطة.

Basit veya kolay bir cevap yoktur ve hatta doğal çevreyi koruma konusundaki iyi niyetli çabalar bile bazen problemlere neden olur.
لا يوجد جواب بسيط أو سهل. حتى جهود الحميدة المبذولة في الحفاظ على البيئة تواجه في العادة مشاكل تعرقلها.

Tesadüf ve rastlantının yeri yoktur... ve bundan kaçış da yoktur.
لا توجد صدفة، لا يوجد حظ سيء و أيضا لا يوجد هروب

Hiç meyve yoktur ve çok az böcek bulunur.
لا يوجد طعام ، فقط بضعة حشرات للتغذية عليها.

Ayrıca yumurtanın beyazı protein deposudur, ...kalorisi azdır, hiç yağı yoktur ve tadı da öyledir.
ويصادف أن بياض البيض مليء بالبروتين.. منخفض في السعرات الحراريه لا يوجد به دسم و.. وطعمه يبدو كذلك

İnsanın doğasında olan bir şey için tedavi yoktur. Ve deneyen hekimler de ahmaktır.
لا يوجد علاج لإنسان مضطرب ويكون طبيباً أحمق من يحاول ذلك

Kangrenden ölmek kadar kötüsü yoktur ve onun acı içinde kıvranarak milim milim ölmesine izin veremem.
لا يوجد موت اسوء من ...الموت من الغرغرينا .... وانا لا يمكننى ان اتركه يموت

Burada suç işlenmez, yoksulluk yoktur ve sataşma olmaz.
لا يوجد فيها مشاكل ولا اطماع ربحيه

Asla kanıt yoktur. Ve hep sağlam bir inkar bulunur.
لا يوجد هناك إثبات لإنكار ذلك دائماً

gerçek şudur ki: ortada El Kaide denen İslami bir ordu veya grup diye bir şey yoktur.Ve hiçbir istihbarat subayının bu örgütten haberi yoktur.
لا يوجد جيش إسلامي أو جماعة إرهابية تسمى القاعدة quot; , وكلضابطمخابراتمـطـَّـلعيعرف هذا, 690 00: 49:

Apache dilinde yalancı kelimesi yoktur, ve onlar yalan nedir bilmezler.
لا يوجد في قاموس "الأباتشي" كلمة الكذب

Devlet yoktur ve insanların sonu geldi!
لا يوجد دولة، والشعب على وشك الموت!

Çoğunluğun kararına göre Florida Temyiz Mahkemesi'nin belirlediği 12 Aralık bitiş tarihini kaçırdığımız için Eşit Koruma ihlalini çözmek için zaman yoktur ve bu nedenle tekrar sayım sonlandırılmalıdır.
لقد حكمت الأغلبية بأنه بما أننا فوتنا الموعد النهائي في 12 ديسمبر الذي حددته المحكمة العليا في فلوريدا... فإنه لا يوجد وقت لحل انتهاك حماية المساواة

Dolayısıyla, parasal teşvik yoktur ve bu sistemde parasal teşvik yoksa, işler yürümez ve bütün bunların üstüne, yükselen petrol fiyatları bugün daha da hız kazanmış olan çevresel-sosyal tren kazasının yüzeye çıkan birçok sonucundan sadece bir tanesidir.
لذلك، لا يوجد اي حافز مالي و في هذا النظام (السوق) اذا لم يتواجد المحفز المالي، لا شيء يحدث. وفوق كل شيء، ذروة النفط التي وصلناها هي

Alvin, hırkızlık diye bir kelime yoktur ve o yağmalamak'tır.
(آلفين)، لا يوجد قراصنة