"yol buydu" - Translation from Turkish to Arabic

    • كانت الطريقة
        
    • هو كان الطريق
        
    • كان الحل
        
    • كان السبيل
        
    • كانت هذه الطريقة
        
    Tatlım, filmi yapabilmem için tek yol buydu! Open Subtitles عزيزتي، كانت الطريقة الوحيدة ليتم إنتاج الفيلم
    Ona de ki, onu buraya tıkmak istememiştim... ama hayatını kurtarabilmem için tek yol buydu. Open Subtitles اخبرها عني انني لم اقصد ان اوقعها في الفخ و لكنها كانت الطريقة الوحيدة التي استطيع بها انقاذ حياتها
    Ona de ki, onu buraya tıkmak istememiştim... ama hayatını kurtarabilmem için tek yol buydu. Open Subtitles اخبرها عني انني لم اقصد ان اوقعها في الفخ و لكنها كانت الطريقة الوحيدة التي استطيع بها انقاذ حياتها
    İki hedefimizden de geçen en direkt yol buydu. Open Subtitles هو كان الطريق الأكثر مباشرة إلى ضرب مواقعنا.
    Tek yol buydu. Lütfen inanın bana. Open Subtitles لقد كان الحل الوحيد رجاءً صدقني
    Davanın düşürülmesini durdurmak için öngörebildiğim tek yol buydu... ama programı almadı. Open Subtitles لقد كان السبيل الوحيد أمامي لأُوقف رد الدعوى لكنه أبى قبوله
    Bu sayıların gerçekten anlamlı olması ve bizi temsil etmesi için tek yol buydu. TED كانت هذه الطريقة الوحيدة لجعلها ذات معنى بحق و معبرة عن أنفسنا.
    En zor yol buydu ama onun elinden gelen tek şeydi. Open Subtitles كان أصعب طريقة ولكنها كانت الطريقة الوحيدة
    Tek yol buydu. Anlamalısın. Open Subtitles هذه كانت الطريقة الوحيدة يجب أن تفهم ذلك
    Hastalığı uzak tutmak için tek yol buydu. Open Subtitles لقد كانت الطريقة الوحيدة للسيطرة على التلوث
    Suyun dibini boyalamamak için görebildiğim tek yol buydu. Open Subtitles كانت الطريقة الوحيدة لكي لا ينتهي بي المطاف ووجهي منحنيًا لأسفل داخل قبو
    Beni affedin, Senyor Quijana. Tek yol buydu. Open Subtitles سامحني يا سيدي، كانت الطريقة الوحيدة
    Olanlardan sonra tek yol buydu. Open Subtitles لقد كانت الطريقة الوحيدة بعدما حدث
    Zamanlama için tek bulabildiğim yol buydu. Open Subtitles كانت الطريقة الوحيدة لمعرفة التوقيت
    Zamanlama için tek bulabildigim yol buydu. Open Subtitles كانت الطريقة الوحيدة لمعرفة التوقيت
    Bak, müdahale nedeniyle kızdığını biliyorum... sana tuzak kurduğum için de özür dilerim, ama tek yol buydu. Open Subtitles اسمعي, اعرف انك مستاءة بشأن التدخل ... وانا اسفة على الكمين ولكنها كانت الطريقة الوحيدة
    Tek yol buydu. Open Subtitles كانت الطريقة الوحيدة
    Fakat emin olmak için tek yol buydu. Open Subtitles كانت الطريقة الوحيدة للتأكد
    Tek yol buydu. Open Subtitles فقد كانت الطريقة الوحيدة لكن...
    Bizim dünyayla bağlantı kurabilmemiz için tek yol buydu. Open Subtitles هو كان الطريق الوحيد للإتّصال بإنسان.
    Tek yol buydu. Lütfen bana inan. Open Subtitles لقد كان الحل الوحيد رجاءً صدقني
    Tek çıkar yol buydu. Open Subtitles لقد كان السبيل الوحيد
    Silah tüccarlarının arasına sızmam için tek yol buydu. Open Subtitles كانت هذه الطريقة الوحيدة التي يمكنني الدخول بها إلى منظمة تاجر الأسلحة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more