| Güvensiz bir yolcu uçağı ya da Doğu Nehri'ne bir şirketin siyanür dökmesi gibi. | Open Subtitles | مثل إطار غير آمن في طائرة ركاب أو شركة ترمي السيانيد في النهر الشرقي |
| Uçak yolcu uçağı değildi ki. Kazada mı ölmüş? | Open Subtitles | لكنها لم تكن طائرة ركاب هل قتلت في الحطام ؟ |
| 236 yolculu bir yolcu uçağı Pasifik üzerinde kaybolmadan önce. | Open Subtitles | قبل ساعات من طائرة ركاب اختفت فوق المحيط الهادي مع 236 راكبا. |
| Piyasadaki en iyi karadan havaya füzesi değil ama yolcu uçağı indirecek güçte. | Open Subtitles | إنه ليس صاروخ أرض - جو الأكثر تقدماً في السوق بكل الوسائل. لكنه أكثر مما يكون قادراً على إسقاط طائرة ركاب. |
| Omuz destekli füzeler yolcu uçağı irtifasına ulaşamaz. | Open Subtitles | لا يمكن لصواريخ أرض - جو المحمولة على الكتف أن تصل لإرتفاع طائرة ركاب. |
| yolcu uçağı Batı Londra'daki havalimanından uçacak. | Open Subtitles | طائرة ركاب تحلّق من مطارٍ في غرب لندن. |
| Nehrin kuzeyinde bir yolcu uçağı var. | Open Subtitles | لدينا طائرة ركاب في شمال النهر. |
| Bir yolcu uçağı olduğu söylendi. | Open Subtitles | لقد أخبرونا بأنها طائرة ركاب |
| Küçük bir yolcu uçağı olduğu söyleniyor. | Open Subtitles | لقد أخبرونا بأنها طائرة ركاب |
| Cakarta'da yine elinmeden kaçırdım. 236 yolculu bir yolcu uçağı Pasifik üzerinde kaybolmadan önce. | Open Subtitles | ثم تسلّل إلى (جاكرتا) قبل ساعات من أختفاء طائرة ركاب في سماء المحيط الهادي على متنها 236 مُسافر |
| O da yolcu uçağı mı, yoksa... | Open Subtitles | -لو أنها طائرة ركاب أخرى أو |