| Sanırım son Yolculuğumuzda bir yolcuydu. Önemli birisi galiba efendim. Kaptanımız öyle ilgileniyordu. | Open Subtitles | أعتقد انها كانت راكبة فى رحلتنا الأخيرة شخصية لها أهمية, سيدى ... قائدنا |
| Bize katılabildiğin için çok mutluyuz. Yolculuğumuzda çok güzel vakit geçireceğiz. | Open Subtitles | انا سعيدة انك تمكنت من الأنضمام لنا سوف نحظى بوقت عظيم في رحلتنا |
| Güneşin etrafındaki hiç bitmeyen Yolculuğumuzda seneler senelere, tecrübeler tecrübelere eklendi. | Open Subtitles | عام بعد عام ، خبرة تضاف لخبرة خلال رحلتنا الغير منتهية حول الشمس |
| Senden bu tehlikeli Yolculuğumuzda bizi korumanı ve yol göstermeni istemekteyiz. | Open Subtitles | نسئلك حمايتنا في باقي رحلتنا وإرشادنا إلى الطريق |
| Evrendeki en küçük şeyi bulma Yolculuğumuzda işler gerçekten çok garipleşmeye başladı. | Open Subtitles | في رحلتنا لإكتشاف أصغر الأشياء بالكون تصبح الأشياء بالتأكيد غريبة بشدة |
| Yolculuğumuzda akıl ve rehberlik için dua ediyorum. | Open Subtitles | أصلي من أجل التوفيق والهداية في رحلتنا هذه. |
| Uzun Yolculuğumuzda en büyük savaşımızı kendimizle veririz. | Open Subtitles | في رحلتنا العظيمة أقسى معاركنا هي التي نخوضها مع أنفسنا |
| Yolculuğumuzda, bu kahramanların birçoğuyla karşılaştık. | TED | وقد صادفنا العديد كهذا البطل في رحلتنا |
| Ve eğer hayattaki Yolculuğumuzda yeterince çukura rast gelirsek ve bizi, menzile ulaştıracak ya da çekip çıkaracak yeterli kaynağımız ya da yardımcımız olmazsa bazen iyi insanları, kötü şeyler yaparken buluruz. | TED | وإذا صادفنا عدة حفر عميقة أثناء رحلتنا في الحياة، وليس لدينا الموارد أو المساعدة في اجتيازهم أو النجاة منها، أحيانًا يفعل الناس الطيبين في النهاية أشياءً سيئة. |
| Yolculuğumuzda seni, daha önce görmeyi ummuştuk. | Open Subtitles | توقعنا أن نراكم مبكراً في رحلتنا |
| Yolculuğumuzda arkadaş olalım. | Open Subtitles | "دعونّا نكون أصدقاءً مع رحلتنا" |
| Yolculuğumuzda arkadaş olalım. | Open Subtitles | "دعونّا نكون أصدقاءً مع رحلتنا" |
| Ama işin kötü yanı Lydia Davis ifade vermekten caydı ve Washington Yolculuğumuzda bize katılmayacak. | Open Subtitles | أما الجانب السلبي فقد تراجعت (ليديا ديفيس) عن شهادتها ولن تنضم إلينا في رحلتنا إلى (واشنطن) |
| Annie, Asya'dan bahsetmişken belki Yolculuğumuzda oraya da uğrarız. | Open Subtitles | (آني)، بالحديث عن "آسيا"، كُنت أفكر ربما يُمكننا التوقف هناك فى رحلتنا البحرية |
| Yolculuğumuzda gördüğümüz her şey Büyük Patlama'dan fırlayan zerrecikler şimdi. | Open Subtitles | ...كل الأشياء التي شاهدناها في رحلتنا (كلها عبارة عن شظايا متطايرة من (الإنفجار الأكبر |
| Son Yolculuğumuzda. | Open Subtitles | رحلتنا الأخيرة |