| Görüyorum, çünkü, dediğim gibi toparlanmakla ve Yolculuğun için hazırlanmakla meşgul olacaksın. | Open Subtitles | أرى، لأنه، قلت من قبل هل سيكون مشغولا التعبئة والتحضير لرحلتك. |
| Ve yarınki Yolculuğun için öğlen yemeği de hazırladım. | Open Subtitles | ولقد سمحت لنفسي بتجهيز غداء لرحلتك في الغد |
| Dostum, Amerika'ya dönüş Yolculuğun için hatıra olarak saklarsın. | Open Subtitles | يا صديقي لرحلتك إلى أمريكا خذ هذه الهدية التذكارية |
| Bunlar Yolculuğun için giyecek. Lütfen kabul et. | Open Subtitles | خذ هذه الملابس النظيفه من أجل رحلتك |
| Yolculuğun için şeker. | Open Subtitles | حلوى من أجل رحلتك. |
| Sadece bilmeni istiyorum ki, ben senin ve hayat Yolculuğun için buradayım. | Open Subtitles | انا فقط اريدك ان تعلم انني هنا لمساعدتك في رحلتك |
| Bunlar Yolculuğun için giyecek. | Open Subtitles | هذه بعض الملابس لرحلتك. |
| Tezgahın üzerinde. Yolculuğun için. | Open Subtitles | على الطاولة لرحلتك |
| Yolculuğun için biraz yiyecek var burada. | Open Subtitles | إليك بعض الطعام لرحلتك |
| Yolculuğun için. | Open Subtitles | هذا لرحلتك |
| Yolculuğun için biraz yiyecek var burada. | Open Subtitles | إليك بعض الطعام لرحلتك ! |
| Yolculuğun için şeker. | Open Subtitles | حلوى من أجل رحلتك. |
| İşte, bunu Yolculuğun için al. | Open Subtitles | خذ هذه من أجل رحلتك |
| İlk büyük Yolculuğun için her şeyin yolunda gideceğinden emin olacak. | Open Subtitles | انها سوف تتأكد ان كل شيء يجري بشكل جيد في رحلتك الكبيرة الاولى |