| yolluk olarak bir kaç bira almaktan çekinmeyin. | Open Subtitles | لا تتردد في التقاط زجاجتين من البيرة للطريق |
| yolluk iki litre daha koyarım. | Open Subtitles | سوف اجلب لكم خزان اضافي سعة لترين للطريق |
| Yarın mezuniyetten sonra gideriz. yolluk olarak meyve salatası veya mısır salatası yaparım. | Open Subtitles | سنغادر اليوم بعد حفل التخرج سأعد سلطة "والدروف" للطريق |
| Biraz yolluk vereyim. Komşularımız tarafından dışlanmak mı istiyorsun? | Open Subtitles | ساعطيهم بعض الطعام للطريق هل جننتى ؟ |
| Sen adama yolluk bıraktın. | Open Subtitles | لقد أعطيتهُ تينر. |
| Bir tane yolluk versene? | Open Subtitles | هل يمكنني الحصول على واحد للطريق ؟ |
| Al bunu da yolluk yaparsınız. | Open Subtitles | تفضل هذه معونةٌ للطريق. |
| Lütfen bir tane yolluk alın. | Open Subtitles | خذ واحده للطريق |
| Bunu yolluk olarak alıyorum. | Open Subtitles | سأخذ هذا معي للطريق |
| Size yolluk hazırladım. | Open Subtitles | لقد أحضرت لك شيئاً للطريق |
| Hadi ama, son bir tane. yolluk. | Open Subtitles | ماذا ، فقط واحد للطريق ، هيا |
| Al bunu da yolluk yaparsınız. | Open Subtitles | تفضل هذه معونةٌ للطريق. |
| Evet, yolluk birkaç Java alsak iyi olur dedik. | Open Subtitles | نعم، نحن يمكن استخدام بعض Javas للطريق. |
| yolluk olarak bu portakal nasıl? | Open Subtitles | ماّذا عن برتقالة للطريق |
| yolluk bir şeyler aldım. | Open Subtitles | لقد جلبت لنا بعض المؤن للطريق |
| - yolluk pasta ister misin? | Open Subtitles | هل تريد بعض الكعك للطريق ؟ |
| - Belki biraz yolluk bir şeyler. | Open Subtitles | - إيه، ربما مجرد شيء للطريق. |
| yolluk için alıyorum. | Open Subtitles | -إنها زجاجة للطريق |
| yolluk olarak alıyorum. | Open Subtitles | - إنها زجاجة للطريق |
| Sen adama yolluk bıraktın. | Open Subtitles | تسلمهُ تينر وهذا يعني 1.5 |
| yolluk alıyorum. Tom'un bizi basmasını istemiyorum. | Open Subtitles | هذا من أجل الطريق لا أريد لـ(توم) أن يرانا سوية |