| Ordusu yok edildi ve 6.000 tutsak, Appian yolu boyunca çarmıha gerildi Roma, otoritesini unutulmaz bir biçimde göstermek istemişti. | TED | تم تدمير جيشه، وتم صلب 6000 من الأسرى على طول طريق أبيان في استعراض مخيف للسلطة الرومانية. | 
| Kortej yolu boyunca bütün çatılarda silahlı adamlar ve nişancılar olacak. | Open Subtitles | سيكون لدينا رجال الإطفاء والرماة على كل سقف منزل على طول طريق الموكب. | 
| Kalkışlar kuzeyden güneye olduğu için büyük bir ihtimalle hedef bölgemiz bu uçuş yolu boyunca uzanıyor. | Open Subtitles | منذ الإقلاع شمالا أو جنوبا نحن نراهن أن هدفنا يقع على طول هذا الطريق | 
| Evet, sonra dönüş yolu boyunca yağmur yağdı. | Open Subtitles | أجل، وقد أمطرت طوال طريق العودة | 
| Solda, Küçük Siyah Şeytanlar ve 7nci tabur bizim de desteğimizle Mosselmarkt-Meetcheele yolu boyunca saldırıya geçecekler. | Open Subtitles | ومن علي اليسار الشياطين السود والكتيبة السابعة ومع دعمنا لهم سوف نهجم علي طول الطريق بين موسيل ماركت وميتشييل | 
| Yürüyüş yolu boyunca kontrol noktalarının tamamı açık olacak. | Open Subtitles | كل نقاط التفتيش على طول مسار الإستعراض ستكون مفتوحه | 
| Şimdiye dek, Pasifik göç yolu boyunca güneye doğru uçuyor olmalıydılar. | Open Subtitles | وعليها الهجرة الان باتجاه الجنوب على طول المحيط الهادىء | 
| İpek yolu boyunca taşınan ipeğin son durağı burasıdır ve bugün bile hala ticareti yapılmaktadır. | Open Subtitles | الحرير الذي سافر على طول الطريق الحريري إنتهى هنا حيث انه ما زال يتاجر بها اليوم | 
| Evet, bayan, Franklin'e gitmek istiyorsunuz, eyalet yolu boyunca devam edin. | Open Subtitles | تريدين الذهاب شرق إلى فرانكلين امشي على طول الطريق إلى بنك كومنويلث | 
| I-5 yolu boyunca arka sokaklardan ve ara yollardan gidersek... | Open Subtitles | اعتقد بأننا لو أخذنا الطرق الجانبية والممرات على طول طريق... | 
| Yani ölmekte olan bir adamı, bir Osela'yı, tüm Timbuktu yolu boyunca sürükledin, bana yardım etmek için mi? | Open Subtitles | لذلك يمكنك جر رجل يحتضر، وهو Osela، على طول الطريق إلى تمبكتو، بالنسبة لي، لأنك تريد أن تكون مفيدة؟ | 
| Bu gece bir asilzade için Saint-Honoré yolu boyunca gezinmek riskli olacak diyelim. | Open Subtitles | لنقل أنه أمر خطير لأحد النبلاء التمشي على طول شارع سانت أونوريه هذه الليلة. | 
| Bu kanıtlar antik İpek yolu boyunca bulunur. | Open Subtitles | يمكن إيجاده طوال طريق الحرير القديم | 
| Şimdi tıpış tıpış gelirsen dönüş yolu boyunca iki kuruşluk purolardan içip iskambil oynar dururuz. | Open Subtitles | إصحبنا بروية، الآن سنقوم بتدخين السيجار الفاخر ونلعب الكنستا (لعبة ورق) طوال طريق العودة | 
| ...nehir yolu boyunca yürüyüp sanki sevdiği babasıymış gibi gün doğumunda sana uğurlanacak. | Open Subtitles | أرسلت إليك في شروق الشمس علي طول النهر التي أحبته كما لو كان والدها | 
| ...nehir yolu boyunca yürüyüp gün doğumunda sana uğurlanacak. | Open Subtitles | علي طول النهر الذي أحبته كما لو كان والدها |