| Benim işim değil o. Ancak, arabanızı böyle yolun ortasına park edemezsiniz. | Open Subtitles | انه ليس واجبي، ولكن لا يمكنك ركن سيارتك في منتصف الطريق |
| Adam bir kamyonun arkasından 3 metre bile yokken yolun ortasına atladı. | Open Subtitles | و ترجّل الشخص في منتصف الطريق ليس على بُعد 10 أقدام أمامي بل أتى من خلف شاحنة تغطّي مجال الرؤية |
| Bir dahaki sefer atlı birini görünce o geçene kadar yolun ortasına çıkmayın. | Open Subtitles | -مناسب جدا -فى المرة القادمة حين ترين رجل على حصان -لا تسرعى الى منتصف الطريق حتى يمر |
| Biri yolun ortasına dikenli tel bırakmış. | Open Subtitles | تَركَ شخص ما بَعْض السلك الشائكِ في منتصف الطريقِ. |
| Asıl sen yolun ortasına ev kurarak ne yaptığını zannediyorsun? | Open Subtitles | الذي تَعْملُ المعيشة في منتصف الطريقِ في المركز الأول؟ |
| Sanırım arabanı yolun ortasına park eden sen değildin. | Open Subtitles | اعتقد لم توقفي سيارتكِ في وسط الطريق علامات الجرف هذه كان ينبغي أن أعرف عندما رأيتهم |
| yolun ortasına atladın. | Open Subtitles | لقد قفزتِ فجأة إلى منتصف الطريق |
| Evet, yolun ortasına park ettin. | Open Subtitles | والأن أنتي تقفين في منتصف الطريق |
| Cadde'yle Vanderlin'in kesişimi. Steph, sen polis minibüsünün yolunu kesmek için yolun ortasına park edeceksin. | Open Subtitles | هو تقاطع الرابع عشر مع (فالديرلين)، لذا يا (ستيف) ستقفين في منتصف الطريق لتمنعي شاحنة الشرطة |
| Neredeyse onu öldürüyordun! - Birden yolun ortasına atladı. | Open Subtitles | -لقد خرج إلى منتصف الطريق فجأة |
| - Birden yolun ortasına atladı. | Open Subtitles | -لقد خرج إلى منتصف الطريق فجأة |
| Biri benim kalemi yıktı topum yolun ortasına yuvarlandı... uçurtmam ağaca takıldı, ve ben... | Open Subtitles | أحدهم داس على قلعتي الرملية وكرتي تدحرجت للخارج في وسط الطريق وطائرتي الورقية اكتشفت على الشجرة ... وأنا لا يمكنني |