"yolunu bulacaksın" - Translation from Turkish to Arabic

• تجد طريقك
• ستجد طريقة
• ستجد طريقك
• ستجدين طريقة
• ستجدين طريقك

Ama şunu bil ki, bu mektupta ne yazarsa yazsın, harika şeylere ulaşmak için kendi yolunu bulacaksın.
ولكن أريد أن أخبرك أنه لا يهم ماتقولة الرسالة سوف تجد طريقك الى أشياء جميلة أنا أعرف ذلك

Galiba sen de geri kalanımız gibi kendi yolunu bulacaksın, Sunny.
أظن أنه يجب أن تجد طريقك كبقيتنا يا "سوني"

Bir yolunu bulacaksın Yüzbaşı yoksa ikisini de vurmamı mı tercih edersin?
ستجد طريقة أيها النقيب أم تفضل أن أطلق النار على كلاهما الآن؟

Ben senin bir parçanım. Benimle tekrar konuşmak istersen, bir yolunu bulacaksın.
أنا جزء منك, إذا أردت التحدث إلى ستجد طريقة ما

Düşünmeye devam et. Eminim yolunu bulacaksın.
استمر رجاء، أنا على ثقة أنك ستجد طريقك إذا واصلت التفكير

Ne kadar uzağa gidersen git, bunun hiçbir önemi yok bana dönmek istediğinde, her daim yolunu bulacaksın.
تعني أنه مهما تسرع أو تذهب بعيداً فإنك دائما ستجد طريقك للعودة إلي

Bir gün bu şeyi yenmenin bir yolunu bulacaksın.
يوما ما ، ستجدين طريقة لتتغلبي على هذا الشيء

Bir yolunu bulacaksın. Hemen değil ama zamanla...
صحيح , ستجدين طريقك أقصد ليس كل شئ علي مرة واحدة , ولكن

"İkiz ateş altında yolunu bulacaksın."
"تحت التوائم النار تجد طريقك"

yolunu bulacaksın.
سوف تجد طريقك

yolunu bulacaksın.
سوف تجد طريقك.

Kendi yolunu bulacaksın.
سوف تجد طريقك.

Şimdi, işlerin tıkırında gitmesini istiyorsan kıyasıya rekabet ederek pürüzsüz bir şekilde hâlletmenin yolunu bulacaksın.
أذا أمكنك أن تبقى على المسار ...ستجد طريقة لأتمام الأمر وناعمة بنعومة مثل الحرير الهندي

Bir yolunu bulacaksın.
لربما ستجد طريقة

Sen bir yolunu bulacaksın!
ستجد طريقة لذلك

Ama senin hakkında endişelenmiyorum, Eminim ki kendi yolunu bulacaksın.
لكني لست قلقة عليك، أنا متأكدة أنك ستجد طريقك.

Benim için yine bir sorun olmanın bir yolunu bulacaksın, ve bunun gibi.
ستجدين طريقة لتصبحي بها مشكلة مجدداً لي وقريباً

Bir gün bunun üstesinden gelmenin bir yolunu bulacaksın.
يوم ما, ستجدين طريقة لتهزمي هذا الشيء

Eve dönüş yolunu bulacaksın.
ستجدين طريقك للعودة كالسابق