| Bir yumruktan yada tekmeden daha hızlı olmayı öğrenmelisin. | Open Subtitles | يجب أن تتعلم أن تكون أسرع من أي لكمة أو ركلة |
| Bazı şeyler sizi bir yumruktan daha fena yere serebilir. | Open Subtitles | بعض الأمور بوسعها أن تؤلمك أسوء من أيّ لكمة موجهة لك |
| Bu yaptığımız canını ağzına yiyeceği bir yumruktan çok daha fazla yakacak. | Open Subtitles | سيؤذيه هذا أكثر بكثير ولوقت أطول بكثير من لكمة على الفم |
| - Her şeyi planladım, böyle yerlerde başlayan kavgalar bir-iki yumruktan sonra hemen ayırılır. | Open Subtitles | لا تتجاوز اللكمة أو اللكمتين قبل أن تنفض |
| Birkaç kere atmışsın o yumruktan anlaşılan? | Open Subtitles | -إنك حتمًا سددت تلك اللكمة مرات عديدة سابقًا. |
| Birkaç kere atmışsın o yumruktan anlaşılan? | Open Subtitles | -إنك حتمًا سددت تلك اللكمة مرات عديدة سابقًا. |
| Bazı şeyler sizi bir yumruktan daha fena yere serebilir. | Open Subtitles | شئٌ قد يُصيبك نفسيًا أسوأ من أيّ لكمة |
| Karşılıklı savrulan bin yumruktan daha fazlası ve rakipler arasındaki gösterişli darbelerin neticesinde o an gelmiş idi. | Open Subtitles | "مما نتج عنه إطلاق أكثر من ألف لكمة" "وأسهم ناريّة وامضة لا تُحصى بين المتقاتلَين" "ثم حانت اللحظة" |
| Belinden gücü ver, bir yumruktan sonra diğeri. | Open Subtitles | عزم دوران الخصر، لكمة واحدة تؤدي من... إلى جهة أخرى. |
| Burundaki yumruktan iyidir. | Open Subtitles | افضل من لكمة على الأنف |
| Herifi aldık, küçük bir odaya attık ve Detektif Mahone'un attığı yumruktan dolayı ölümün eşiğinde olduğunu söyledik. | Open Subtitles | ونقول له إنّ التحري (ماهون) يشرف على الموت من تلك اللكمة |
| Tamam. Ben de yumruktan kaçarım, değil mi? | Open Subtitles | ثم سأتفدى تلك اللكمة |