| Dün onunla çiftleşen dişilerden biri artık yumurtlamaya hazır. | Open Subtitles | وإحدى الإناث التي تزاوج معها البارحة جاهزة الآن لتبيض. |
| Genç bir çit serçe dişisi, bir şarkıcıkuşu yumurtlamaya hazır. | Open Subtitles | أنثى طائر السياج الصغيرة، عصفورة الشوك، جاهزة لتبيض |
| Sonunda, yumurtlamaya hazırdır. | Open Subtitles | أخيراً، هي مستعدّة لتبيض. |
| Artık 15-20 yıl yaşayacaklardır ve ilk çiftleşmelerindeki... ...spermleri kullanarak yumurtlamaya devam edeceklerdir. | TED | وهم بذلك يعشن لمدة 15 أو 20 عاماً، مستمرين في وضع البيض باستخدام الحيوانات المنوية من التزاوج الأصلي. |
| Serbest bırakılan tavuklar günlük olarak yumurtlamaya devam etti ve bir kraliyet lezzeti ya da kurban olan şey yaygın bir yemek oldu. | TED | ما يحرر الدجاجات للاستمرار في وضع البيض بشكل يومي وما كان يُعتبر طعاماً ملكيّاً أو قرباناً دينيّاً أصبح وجبة شعبيّة. |
| Uygun bir yere yerleşmeyi başaran az sayıdaki dişi, kanatlarını kaybedip çiftleşmede depoladıkları spermleri seçerek yumurtlamaya başlarlar. | TED | وتستقر القلّة التي تنجح في ذلك في بقعة ملائمة فتسقط أجنحتها وتبدأ في وضع البيض فتلقح بعضها انتقائيًا بالنطاف الذي خزنته من عملية التزاوج |
| Dişiler yumurtlamaya devam ederken, erkekler rakipleri püskürtmekle meşgul. | Open Subtitles | تواصل الاناث وضع البيض |