| Söylesene, senin küçük kuşların Astapor'un İyi Sahiplerine, Yunkai'nin Bilge Sahiplerine ve Volantis'in cömert köle tüccarlarına bir mesaj götürebilir mi? | Open Subtitles | قل لي، يمكن للطيورك الصغيره أن توصل رسالة لسيد آسباتور الصالح وسيد يونكاي الحكيم والمستعبدين الخيرين من فولانتيس؟ |
| Yunkai. Sari Sehir. | Open Subtitles | "يونكاي" المدينة الصفراء تقع جنوب الأرض المهجورة شرق خليج العبيد. |
| Teslim olmazlarsa, Yunkai'nin de, Astapor'un kaderini paylasacagini söyleyin. | Open Subtitles | وإلا، فسوف تلقى "يونكاي" نفس مصير "آسابتور". |
| Yunkai'nin alim efendileri gümüs kraliçeye bir hediye gönderdiler. | Open Subtitles | حكيم يونكاي أرسل هدية للملكة الفضية. "حاكم يونكاي يلقب بالحكيم" |
| Yunkai'de yatak kölesi satılır, asker değil. | Open Subtitles | اليانكيين يدربون عبيد للمتعة، لا جنود. |
| Burasi Yunkai ve bizim güçlü dostlarimiz var. Seni yok etmekten büyük keyif alacak dostlarimiz. | Open Subtitles | نحن "يونكاي" ولدينا أصدقاء أقويا، أصدقاء سيسعدهم جدا تدميرك. |
| Yunkai. Sarı Şehir. | Open Subtitles | "يونكاي" المدينة الصفراء تقع جنوب الأرض المهجورة شرق خليج العبيد. |
| Teslim olmazlarsa, Yunkai'nin de, Astapor'un kaderini paylaşacağını söyleyin. | Open Subtitles | وإلا، فسوف تلقى "يونكاي" نفس مصير "آسابتور". |
| Yunkai'nin alim efendileri gümüş kraliçeye bir hediye gönderdiler. | Open Subtitles | حكيم يونكاي أرسل هدية للملكة الفضية. "حاكم يونكاي يلقب بالحكيم" |
| Burası Yunkai ve bizim güçlü dostlarımız var. Seni yok etmekten büyük keyif alacak dostlarımız. | Open Subtitles | نحن "يونكاي" ولدينا أصدقاء أقويا، أصدقاء سيسعدهم جدا تدميرك. |
| Yunkai'nin Bilge Sahipleri onu istiyor. | Open Subtitles | أسياد يونكاي الحكيمون يريدونها |
| Yunkai'nin yatak kölelerine gitmek için adamlarım kullanıyor. | Open Subtitles | رجالي يستخدمونها عندما يزرون عبيد المضاجعة في (يونكاي) |
| Yunkai efendileri de paranı öder ve ortaklarını çoktan öldürdüğün için parayı üçe bölmene de gerek kalmaz. | Open Subtitles | وسيدفع أسياد (يونكاي) لك المال، ولن تكون مُضطرا لِقسمه إلى ثلاث لأنك قتلت رفاقك. |
| Yunkai'deki her bir köleyi serbest bırakacaksınız. | Open Subtitles | سوف تطلق كل عبد في يونكاي. |
| Yunkai için savaşıyoruz. | Open Subtitles | سوف نقاتل من أجل يونكاي |
| Eski ve sanlidir Yunkai. | Open Subtitles | يونكاي مدينة قديمة وعظيمة، |
| Eski ve şanlıdır Yunkai. | Open Subtitles | يونكاي مدينة قديمة وعظيمة، |
| Sonra Yunkai'ye gittim. Yunkai'de köle olanlar şu an arkamda duruyorlar. | Open Subtitles | {\pos(190,230)}(وبعدها ذهبت إلى (يونكاي وكل العبيد هناك |
| Bu yüzden onunla İkinci Oğullar'ı Yunkai'yi geri almaya gönderdim. | Open Subtitles | لهذا السبب أرسلته مع الأبناء الآخرين لاستعادة (يونكاي) |
| Sizin Yunkai'deki sahiplere yapmak istediğinizi, Ned Stark bana yapsaydı, burada olamazdım. | Open Subtitles | لم لأكون هنا لأساعدك لو قام (نيد ستارك) بفعل ما ستفعلينه بأسياد (يونكاي) معي. |