| Zach ile geçireceğim daha fazla zaman, onun hakkında daha az düşünmemi sağlıyor... | Open Subtitles | كلما قضيت وقت اكثر مع زاك كلما قل تفكيري عن |
| San Diego'ya Zach ile birlikte gittiğin için, yani onun sevgilisiyle. | Open Subtitles | منذ أن كنت سوف يذهب إلى سان دييغو مع زاك ، صديقها. |
| Böylece ne zaman biri Zach ile yattın mı diye sorsa ne diyeceksin? | Open Subtitles | اذن كلما يسأل أي شخص إذا كنت نائما مع زاك ماذا تقولي؟ |
| En son Zach ile cinsel taciz olayından sonra hala bunun iyi bir fikir olduğunu düşünüyor musunuz? | Open Subtitles | هل انت متأكد انها فكره جيده بعد التحرش الجنسي ذلك الذي حدث في المره الماضيه مع زاك ؟ |
| Zach ile yaşadığımız seksten ziyade, takılacak ve eğlenecek birilerine ihtiyacım varmış benim. | Open Subtitles | انا اظن ان ذلك اكثر الجنس مع زاك انا فقط ابحث عن رجل مرح لأمضي الوقت معه |
| Zach ile seks yapamadım. Başardım. | Open Subtitles | لم اكن في المزاج لأفعلها مع زاك , لقد قمت بها |
| Eğer sorulursa, Zach ile yatmadın. | Open Subtitles | عندما يتم سؤالك فانتِ لم تنامي مع زاك |
| Zach ile oturup konuştu ve Zach Nisa'dan ayrıldı. | Open Subtitles | لقد تكلم مع زاك ثم زاك انفصل عن نيسا |
| Zach ile buraya gelebilir miydim? | Open Subtitles | كان بإمكاني ان اكون هنا مع زاك ؟ |
| Çarşamba? Gelemem. Zach ile planlarım var. | Open Subtitles | - الاربعاء, لااستطيع لدي خطط مع زاك |
| Sen öğrenmeden önce biliyordum. Zach ile o kaseti yapmadan önce de biliyordum. | Open Subtitles | كنت أعرف قبل أن تعرفي قبل أن تصوّري الأشرطة مع (زاك) |
| Zach ile yatıp, kürtaj olduysam. | Open Subtitles | نمت مع زاك وحظيت بإجهاض؟ |
| Zach ile pis işler. | Open Subtitles | والاشياء القذره مع زاك |
| Bu Zach ile kaynaşmam için bir randevu gibi olacak. | Open Subtitles | (تلك كانت وسيلة للحصول على موعد مع (زاك |
| Zach ile telefonda konuşurken. | Open Subtitles | (و هي تتحدث مع (زاك حقاً؟ |
| Zach ile nasıl gitti? -Harika. | Open Subtitles | -كيفَ الأمور مع (زاك)؟ |