| "Fakat babalarının tüm bu çocukça zevklere ayırabilecek çok az zamanı vardı." | Open Subtitles | على أية حال كان عنده وقت قليل جدا لكلّ هذه المُتع الطفولية |
| Belki üzerini değiştirmek için zamanı vardı. | Open Subtitles | ربما كان عنده وقت لتغيير ملابسه |
| Yani Stephen'ın Chicago'dan gelip aspirinle Daphne'yi öldürecek kadar zamanı vardı. | Open Subtitles | اذ ستفيان كان لديه وقت للعودة من شيكاغو وقتلها بـ الأسبرين ؟ |
| Belki sadece bir tane asmak için zamanı vardı ya da diğeri düştü. | Open Subtitles | ربما كان لديه وقت فقط لتعليق واحد، أما الأخريات فقد وقعت |
| Kocasının yeterli zamanı vardı. | Open Subtitles | أقول لكي أن الزوج كان لديه وقت |