"zaman alıyor" - Translation from Turkish to Arabic

    • يستغرق وقتاً
        
    • يتطلب وقتاً
        
    • يأخذ وقتاً
        
    • تأخذ وقتاً
        
    • يتطلب وقتًا
        
    • تستغرق وقتا
        
    • تستغرق وقتاً
        
    • من الوقت
        
    • يستغرق وقتا
        
    • يتطلب وقت
        
    • يأخذ وقت
        
    • يأخذ وقتا
        
    • يأخذ بعض الوقت
        
    • يأخذ وقتًا
        
    • يتطلب قليلاً لكي
        
    Telefon şirketi yeni hatlar döşüyor ama zaman alıyor tabii. Open Subtitles اننا نقيم قنوات للخطوط بأسرع وقت ممكن ولكن مع عمليات البناء القائمه فالأمر يستغرق وقتاً
    Ama biz geri kalanlar için ışığı bulmak zaman alıyor, ömür boyu. Open Subtitles لكن لنا نحن، إيجاد الضوء يستغرق وقتاً. حياة.
    Komik olmak zaman alıyor... hayattan zevk almaya başlamak da zaman alıyor. Open Subtitles و استخلاص الفرح من الحياة يتطلب وقتاً أيضاً
    Harika gidiyorsun. Bu biraz zaman alıyor biliyorum, ama neredeyse bitti. Open Subtitles أنتِ تبلين حسناً, أعلم أنه يأخذ وقتاً لكننا أوشكنا على الإنتهاء.
    Çıkarması biraz zor. Yapışkandan kurtulması zaman alıyor. Open Subtitles يصعب نزعها بعض الشيء تأخذ وقتاً أطول ليتفكك الغراء
    Bunca yıldan sonra bir ilişkiye başlamak... bilirsin işte, alışmak zaman alıyor. Open Subtitles حسنًا، العودة إلى الحياة مرة أخرى بعد كل هذه السنوات كما تعلمين، يتطلب وقتًا للتكيّف
    Yani her santrali teker teker idare etmemiz gerekiyor ve bu da zaman alıyor. Open Subtitles هذا يعني أن نجهز على كل مفاعل بصورة فردية وهذا يستغرق وقتاً
    Sunucuların ateş duvarlarını geçmek ve şifreleri kırmak biraz zaman alıyor. Open Subtitles حسنا، بالعمل على الأشياء في الماضي فإن الجدار الأمني للمخدم و بروتوكول الحماية يستغرق وقتاً قصيراً
    Evet, alışmak biraz zaman alıyor. Ne garip. Open Subtitles أجل, أعتقد أن الأمر يستغرق وقتاً للإعتياد على ذلك
    Antrenmanımı sıkılaştırdım da. Alışmak zaman alıyor. Open Subtitles زدت التدريبات و هذا يتطلب وقتاً حتى يعتاد ظهري عليها
    Sistemi yeniden başlatıyorum hanımefendi. Başlaması zaman alıyor. Open Subtitles ، إنني أعيد تشغيل النظام ، سيدتي . يتطلب وقتاً لكي يبدأ
    Emily, doğruyu bulmam biraz zaman alıyor. Open Subtitles إيميلي ، هذا ربما يجب أن يأخذ وقتاً حتى تفهميه جيداً
    Ve evet, ona yeni şeyler öğretmek daha uzun zaman alıyor, doğru. Open Subtitles ونعم هي تأخذ وقتاً طويلاً هذا صحيح لكي تتعلم اشياء جديدة
    Şanslısın. Uzun zaman alıyor. Open Subtitles أنتِ محظوظة, الأمر يتطلب وقتًا
    Korkarım ki bir sürü talep var ve her yatağı yapmak zaman alıyor. Sekiz hafta mı? Open Subtitles أخشى بأنه الطلب كثير جدا و صناعة كل سرير تستغرق وقتا
    İpleri yapmak uzun zaman alıyor. Open Subtitles ‫تستغرق وقتاً طويلاً ‫عندما تغزل الخيط بنفسك
    Sizin pozisyonunuzdaki bir adam için çok zaman alıyor olmalı. Open Subtitles لا بدّ أن ذلك يستهلك الكثير من الوقت لرجلٍ بمنصبك
    Normal işlevlerini gerçekleştirecek yeni sinir hücrelerinin çoğalması zaman alıyor. TED وتكوّن خلايا عصبية جديدة فعّالة يستغرق وقتا.
    Ne yazık ki, bu işi düzgünce yapmak biraz zaman alıyor. Open Subtitles لسوء الحظ ، القيام بذلك بشكل جيد يتطلب وقت
    Sıradışı davranışları çekmek her zaman zaman alıyor. Open Subtitles لالتقاط السلوك الغير عادي دائما يأخذ وقت.
    Yaptım. Ama karanlığın ilerlemesi zaman alıyor. Open Subtitles لقد فعلت , ولكنه نظام شبكى يأخذ وقتا حتى يمضى الظلام
    Alışmak zaman alıyor, değil mi? Open Subtitles نعم، أنه يأخذ بعض الوقت للأعتياد عليه، أليس كذلك؟
    Ahh...! Bu çok uzun zaman alıyor. Bunu hızlandırmak için herhangi bir yol var mı? Open Subtitles .هذا يأخذ وقتًا طويلًا للغاية ألا يوجد أي طريقة لتسريعه؟
    Fenobarbitalin etkisini kaybetmesi zaman alıyor. Open Subtitles (يتطلب قليلاً لكي يزول (الفينوباربيتال (دواءمُخدر)

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more