| LT: Sorunlarımızdan bir tanesi ve belirmeye başlaması da biraz zaman aldı ne zaman ki... | TED | تورفالدس:أحد المشاكل التي واجهتنا ، والتي أخذت وقت حتى ظهرت ، أنه عندما |
| Birine güvenmem epey bir zaman aldı. | Open Subtitles | استغرق مني وقتا طويلا لـ أثق بـ أحدا ما. |
| - O bile epeyce zaman aldı. | Open Subtitles | حتى ذلك استغرق وقتاً طويلاً حتى أعتدت عليه |
| - Şey, uyanmam biraz zaman aldı. Ama geldim. | Open Subtitles | حسناً، لقد استغرقت فترة كي أستيقظ من غفوتي. |
| Kapıları kilitlemem gerektiğini anlamam uzun zaman aldı. | Open Subtitles | أخذت وقت طويل للإدراك أنه كان لا بدّ أن أقفل الأبواب |
| O zaman düşünmüştük ama gerçekleştirmek biraz zaman aldı. | Open Subtitles | هذا عندما نحن فكرنا بها لكنها أخذت وقت للتنفيذ |
| Öğrenmem oldukça uzun bir zaman aldı. | Open Subtitles | أخذت وقت طويل في التعلم |
| Bununla barışmam uzun zaman aldı ama ben buyum. | Open Subtitles | لقد استغرق مني وقتا طويلا أن تتصالح مع ذلك، ولكن هذا ما أنا عليه. |
| Benim hatam olmadığını anlamam çok uzun zaman aldı. | Open Subtitles | استغرق مني وقتا طويلا جدا ان أفهم أنه لم يكن خطأي |
| Seni unutmak uzun zaman aldı. | Open Subtitles | استغرق مني وقتا طويلا تجاوز ذلك |
| Benim yanımda rahat etmesi de çok uzun bir zaman aldı. | Open Subtitles | حسناً,لقد استغرق وقتاً طويلاً لكي يشعر بهذه الأريحية وهو معي,أيضاً |
| Üstünde çalışmak durumundaydım. İstediğim zaman onları kızıla döndürmem biraz zaman aldı. | Open Subtitles | تدرّبت على ذلك، استغرقت فترة قبلما أتمكّن من تحويلهما إراديًّا. |
| Her şeyin anlamsız bir oyun olduğunu anlamam biraz zaman aldı. | Open Subtitles | استغرق الأمر مني فترة لاستيعاب أن كل هذا كان مجرد لعبة. لعبة مشوهة. |
| Seni nasıl büyüttüğümle ilgili duyduğum suçluluğu atlatmak uzun zaman aldı. | Open Subtitles | لقد استغرق مني وقت طويل حتي اجتاز غلطتي حيال كيف ربيتك |
| Açık olan tek kiralama yeri, havaalanının yanındaydı, ulaşmak zaman aldı. | Open Subtitles | فقط في المطار... كان المكتب الوحيد المفتوح لتأجير المركبات ، لذلك استغرقت وقتاً |
| Bunu gerçekleştirmek çok uzun bir zaman aldı. | Open Subtitles | لقد أخذ مني وقتاً طويلا حتى وصلنا الى ما نحن عليه |
| Bu yüzden bulmam uzun zaman aldı. | Open Subtitles | لهذا السبب إستغرقني وقتاً طويلاً لإيجاده. |
| Birilerinin bendeki potansiyeli.. ..farketmesi epey zaman aldı! | Open Subtitles | إنه جاء الوقت أن يلاحظ أحدهم موهبتى الحقيقية |
| Oh, emirlere başlamak için büyük bir zaman aldı. Ben bölüyorum | Open Subtitles | أوه، لقد أخذت وقتا كبيرا لتبدأ في إتباع الأوامر |
| Başımıza gelenleri mantıklıca düşünmem biraz zaman aldı. | Open Subtitles | أخذني وقت طويل لأستوعب ما حصل لنا. |
| Tabii Cinco'da oldukları için bunun fark edilmesi zaman aldı. | Open Subtitles | بالطبع، لقد كان سينكو لذلك تطلب الأمر فترة ليلاحظ الناس |
| Biraz zaman aldı ama izin günümü harcamama değdi. | Open Subtitles | استغرق الأمر بعض الوقت لكني أظن أنه أستحقَ أن اخذ أجازة من العمل لأجله |