"zaman gelecek" - Translation from Turkish to Arabic

    • متى سيأتي
        
    • سيأتي الوقت
        
    • سيأتي وقت
        
    • متى سيصل
        
    • متى سيعود
        
    • متى تأتي
        
    • متى ستأتي
        
    • متى ستكون
        
    • وستأتي لحظة
        
    • نتوقع مجيء
        
    • متى يأتى
        
    • متى يصل
        
    • متى يمكن أن يكون
        
    • متى ستصل
        
    • متى سوف يأتي
        
    - Seninkiler ne zaman gelecek? - Daha sonra. Toplanıyorlar. Open Subtitles ـ متى سيأتي ـ في وقت لاحق، لقد حزموا امتعتهم
    Öyle bir zaman gelecek ki oğlum, beni tanıdığına pişman olacaksın. Open Subtitles سيأتي الوقت الذي عنده ستتمني الا تقابلني فيه
    Tutku dolu hayallere dalmakta bir sakınca yok ama öyle bir zaman gelecek ki, büyüyeceksiniz ve donunuzu indirecek düzgün bir adam bulmanız gerekecek. Open Subtitles أنصتوا , من الجيد أن تبتهجوا بعد القبلة ولكن سيأتي وقت يتحتم عليكن أن تنضجوا وتجدن الشخص المناسب وتخلعون رداء العفة
    Hava desteği ne zaman gelecek? Open Subtitles متى سيصل الدعم الجوي إلى هنا ؟
    Hazır bahsetmişken, yönetmen ne zaman gelecek? Open Subtitles بالحديث عن ذلك متى سيعود المخرج ؟
    Bir daha ne zaman gelecek bilemiyorum. Open Subtitles لا أعرف متى تأتي إلى هنا في المرة القادمة
    Anestezist ne zaman gelecek? Open Subtitles متى ستأتي أخصائية التخدير إلى هنا؟
    Bunun için onsekiz ay bekledin. Bir sonraki ne zaman gelecek kim bilir? Open Subtitles لقد انتظرت 18 شهراً كي تحصل على هذا من يعرف متى ستكون المرة القادمة؟
    baba saat 4 oldu,yıldızımız ne zaman gelecek? Open Subtitles أبي، إنها الساعة الرابعة متى سيأتي البطل ؟
    Peki doğru zaman ne zaman gelecek? Hikaye bitince mi? Open Subtitles اوه حقا اذا متى سيأتي الوقت المناسب بعد نهاية القصة توقفا انتما الاثنان
    Ama artık benimkisi bitti be kim bilir 24 Şubat bir daha ne zaman gelecek? Open Subtitles أعياد الميلاد شيء خاص والان حفلتي أنتهت ومن يعلم متى سيأتي 24 من فبراير مرة أخرى؟
    O adamı görmeye devam edebilirsin ama öyle bir zaman gelecek ki bir müşteriyi korumak için ona yalan söylemek zorunda kalacaksın. Open Subtitles ولكن سيأتي الوقت الذي تكذبين فيه عليه من أجل حماية أحد الموكلين، ونحن لا نكذب على الصحفيين
    Öyle bir zaman gelecek ki, yeniden beşinci yılınızda olmak isteyeceksiniz. Open Subtitles أعني, سيأتي وقت حين تتمنون العودة إلى السنة الخامسة مجددا
    Öyle bir zaman gelecek ki hepimiz bir gün öleceğiz. Open Subtitles أردت فقط أن أقول أنه سيأتي وقت سنكون فيه جميعاً أمواتاً
    Peki Kongre üyesi Faraday ne zaman gelecek? Open Subtitles إذاً، متى سيصل عضو مجلس النواب (فاراداي)؟
    Babam ne zaman gelecek? Open Subtitles متى سيصل والدك؟
    Buraya ne zaman gelecek? Open Subtitles ما الذي تفعلونه له؟ متى سيعود إلى هنا؟
    Birisi bana Lauren buraya ne zaman gelecek söyler mi? Open Subtitles هلا اخبرني احدكم متى تأتي لورين ؟
    Becky, herkesin adına konuşacağım ama derim ki: Dondurma ne zaman gelecek? Open Subtitles (بيكي) ، أظن أنني أتحدث بالنيابة عنا كلنا عندما أقول "متى ستأتي البوظة"؟
    Bir sonraki gerçek görev ne zaman gelecek merak ediyorum. Open Subtitles أنا فقط أتسائل متى ستكون مهمتي التالية.
    Bir zaman gelecek, yeniden bir şeyi isteyeceğim ve kendimi bu hale düşürmeyeceğim. Open Subtitles وستأتي لحظة أريد بها شيئاً ما مجدداً... لحظة لن أرضَ لنفسي أن تكون في هذه الحالة, ولكنها لم تحن
    - Pakistan temsilciler kurulu ne zaman gelecek? Open Subtitles -متى نتوقع مجيء الوفد الباكستاني؟
    Ordu ne zaman gelecek? Open Subtitles متى يأتى الجيش ؟
    Gerçek savaşçı ne zaman gelecek? Open Subtitles متى يصل المحارب الحقيقي إلى هنا؟
    - Benim sıram ne zaman gelecek? Open Subtitles أَقُودُ. متى يمكن أن يكون علي الدور، ايه؟
    Bunu sormaktan nefret ediyoruz, Majesteleri, fakat diğer Wurgisnacht kardeşleri ne zaman gelecek? Open Subtitles أنا على يقين أننى لا يجب أن أسأل .. لكن متى ستصل الراهبات ألآخريات ؟
    Lanet olası metro ne zaman gelecek? Open Subtitles متى سوف يأتي هذا القطار اللعين؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more