| Stoick şef olduğunda beni sürgün etmesi sadece zaman meselesiydi. | Open Subtitles | عندما أصبح ستويك زعيماً كان نفيي مسألة وقت لا أكثر |
| Onu tekrar kaybedene kadar Sadece zaman meselesiydi. | Open Subtitles | لقد كانت مجرد مسألة وقت حتى خسرتها مجدداً |
| Evet, başka bir Goa'uld'un ortaya çıkması sadece bir zaman meselesiydi. | Open Subtitles | حسناً، لقد كانت مسألة وقت قبل أن يظهر جواؤلد آخر |
| Her an kendini bırakacağını biliyordum. zaman meselesiydi. | Open Subtitles | عرفت أنها ستنهار عاجلاً أم آجلاً إنها مسألة وقت فحسب |
| Bu, sadece zaman meselesiydi. | TED | لكنها مسالة وقت لا أكثر. |
| Benim olduğumu anlaması sadece zaman meselesiydi. | Open Subtitles | كانت مُجرّد مسألة وقت قبل أن تكتشف أنّي القذرة. |
| Kafasında bu fikirlerin oluşması... sadece bir zaman meselesiydi. | Open Subtitles | لقد اعطيتة مئات الكتب. انها مسألة وقت... ...قبل ان يؤسر بفكرة الحرية. |
| O yaralı var önce sadece zaman meselesiydi. | Open Subtitles | لقد كانت مسألة وقت فقط قبل أن تصاب |
| zaman meselesiydi. Ve fazla zamanı kalmamıştı. | Open Subtitles | لقد كانت مسألة وقت ليس إلا |
| Bu sadece zaman meselesiydi. | Open Subtitles | مسألة وقت وتنتهي العلاقة |
| Bunun olması sadece zaman meselesiydi. | Open Subtitles | ...كان الأمر مسألة وقت قبل أن قبل ماذا؟ |
| Bunun olması sadece zaman meselesiydi. | Open Subtitles | - lt كَانَ فقط مسألة وقت قبل ذلك... - قبل الذي؟ |
| Sadece zaman meselesiydi. | Open Subtitles | لقد كانت مسألة وقت فقط |
| zaman meselesiydi. | Open Subtitles | كانت مسألة وقت فحسب. |
| Bu yalnızca zaman meselesiydi. | Open Subtitles | كانت مسألة وقت فقط |
| Küçük Chino'nun, onları ihbar eden Joey Nunez'in peşine düşmesi zaman meselesiydi. | Open Subtitles | "كانت مسألة وقت فقط قبل أن يسعى (تشينو الصغير) وراء (جوي نونييز) لوشايته بهم" |
| Bu sadece bir zaman meselesiydi. - İşte! | Open Subtitles | نعم كنت اعرف انها مسألة وقت تفضل - |
| Sadece zaman meselesiydi. | Open Subtitles | كانت مسألة وقت وحسب |
| Bir zaman meselesiydi. | Open Subtitles | انها فقط مسألة وقت |
| Bu sadece bir zaman meselesiydi. | Open Subtitles | كانت مجرد مسالة وقت |
| O da sadece zaman meselesiydi. | Open Subtitles | لقد كانت مسالة وقت فقط |